Kafkasya’nın Rusya tarafından kolonizasyonu 16. yüzyıla kadar uzanan oldukça uzun bir tarihsel süreci kapsar. Söz konusu süreç içinde bölgeye Kazakların iskânı Rusya tarafından önemli bir kolonizasyon yöntemi olarak kullanılmıştır. Bölgede yürütülen askeri faaliyetlerin yanı sıra ekonomik faaliyetler ve eğitim faaliyetleri de yerel halkların kontrol altına alınmasında önemli unsurlar olmuştur. Bu faaliyetlerin alt yapısını ise Kazak stanitsaları ile kale kentlerden oluşan ve zaman içinde tüm Kafkasya’yı saran “hat sistemi” sağlamıştır.
Ege Üniversitesi’nde sunulan bir doktora tezine dayanan bu kitapta, hat sisteminin bir parçası olarak Mozdok Hattı ele alınmaktadır. Bu bağlamda Kuzeydoğu Kafkasya’nın Rusya topraklarına dâhil edilme sürecini “ara zemin” kavramından faydalanarak inceleyen yazar, Kazaklarla yerel gruplar arasındaki ilişkileri değişik boyutlarıyla ele almakta, Kafkasya’nın Rusya tarafından kolonizasyonuna farklı bir perspektiften bakmamızı sağlamaktadır.
Kafkasya’nın Rusya tarafından kolonizasyonu 16. yüzyıla kadar uzanan oldukça uzun bir tarihsel süreci kapsar. Söz konusu süreç içinde bölgeye Kazakların iskânı Rusya tarafından önemli bir kolonizasyon yöntemi olarak kullanılmıştır. Bölgede yürütülen askeri faaliyetlerin yanı sıra ekonomik faaliyetler ve eğitim faaliyetleri de yerel halkların kontrol altına alınmasında önemli unsurlar olmuştur. Bu faaliyetlerin alt yapısını ise Kazak stanitsaları ile kale kentlerden oluşan ve zaman içinde tüm Kafkasya’yı saran “hat sistemi” sağlamıştır.
Ege Üniversitesi’nde sunulan bir doktora tezine dayanan bu kitapta, hat sisteminin bir parçası olarak Mozdok Hattı ele alınmaktadır. Bu bağlamda Kuzeydoğu Kafkasya’nın Rusya topraklarına dâhil edilme sürecini “ara zemin” kavramından faydalanarak inceleyen yazar, Kazaklarla yerel gruplar arasındaki ilişkileri değişik boyutlarıyla ele almakta, Kafkasya’nın Rusya tarafından kolonizasyonuna farklı bir perspektiften bakmamızı sağlamaktadır.