Bir sanatkârın eserlerine yönelik anlamlandırma gayreti onun ölümlü yanlarından ziyade geriye bırakmış olduğu eserlerinin çağları aşabilecek anlam dünyasına yönelik olmalıdır. Bunun için de sanatkârdan geriye kalan eserlerin ilk ve tahrif edilmemiş nüshalarına ulaşmak; edebî esere yönelik farklı okuma biçimlerini bu metinlerden hareketle yapmak önemlidir. Elinizde bulunan ve “eleştirel basım” anlayışıyla hazırlanan Kağnı-Ses'in ortaya çıkış amacının bu olduğunun altını çizmek isteriz.
Sabahattin Ali'nin Kağnı adlı eseri ilk kez “Hikâyeler” alt başlığı ile 1936 yılında Yeni Kitapçı tarafından yayımlanmıştır. Ses ise yine “Hikâyeler” alt başlığıyla aynı yayınevi tarafından tarihsiz olarak yayımlanır. Ardından Akba Kitabevi tarafından 1943 yılında iki kitap birleştirilerek Kağnı-Ses: Hikâyeler adıyla 1943 yılında yayımlanmıştır. Sanatkâr hayattayken bir üçüncü baskısı yapılmamış olan bu eserlerde bulunan hikâyelerin pek çoğu ise öncesinde süreli yayınlarda müstakil hikâyeler olarak da yayımlanmıştır. Ülkemizde Sabahattin Ali'nin Kağnı-Ses üzerine yapılan yayın faaliyetlerinin daha çok söz konusu ikinci ve birleşik çalışmayı esas aldığı görülmektedir.
Elinizde bulunan nüsha ise kitabın ilk baskısından hareketle yayıma hazırlanmış; noktalama işaretleri ve sözcüklerin yazımında görülen kimi tutarsızlıklar sanatkârın asıl kullanış biçimiyle birleştirilerek eserlerin orijinal yapısını korumayı amaçlamıştır. Bunun yanı sıra Sabahattin Ali'nin kendi eliyle yayıma hazırladığı ikinci baskı ile dergi sayfaları arasında kalmış hikâyelerin ilk hâlleri de mukayeseli bir biçimde okunmuş; sanatkârın dilinde meydana gelen değişmelerin bir gösterge değeri taşıdığı düşünülerek işaret edilmiştir. Böylelikle sanatkârın ikinci baskıyı hazırlarken hikâyeler üzerinde yaptığı değişiklikler ile hikâyelerin ilk kez yayımlandığı dergi nüshaları arasındaki farklılıklar dipnotlarla gösterilmiştir. “Edisyon Kritik” adı da verilen bu basımda, Sabahattin Ali'nin Kağnı-Ses üzerinde bizzat kendisinin yapmış olduğu bütün değişim ve dönüşümlere dikkat çekilmiştir.
Hikâyelerin dergilerde kalan nüshalarında karşılaştığımız önemli bir diğer husus ise kimi metinlerin resimlendirilerek okuyucuya sunulmuş olmasıdır. Söz konusu resimler de elinizdeki kitaba eklenerek günümüz okuruyla buluşturulmuştur.
Bir sanatkârın eserlerine yönelik anlamlandırma gayreti onun ölümlü yanlarından ziyade geriye bırakmış olduğu eserlerinin çağları aşabilecek anlam dünyasına yönelik olmalıdır. Bunun için de sanatkârdan geriye kalan eserlerin ilk ve tahrif edilmemiş nüshalarına ulaşmak; edebî esere yönelik farklı okuma biçimlerini bu metinlerden hareketle yapmak önemlidir. Elinizde bulunan ve “eleştirel basım” anlayışıyla hazırlanan Kağnı-Ses'in ortaya çıkış amacının bu olduğunun altını çizmek isteriz.
Sabahattin Ali'nin Kağnı adlı eseri ilk kez “Hikâyeler” alt başlığı ile 1936 yılında Yeni Kitapçı tarafından yayımlanmıştır. Ses ise yine “Hikâyeler” alt başlığıyla aynı yayınevi tarafından tarihsiz olarak yayımlanır. Ardından Akba Kitabevi tarafından 1943 yılında iki kitap birleştirilerek Kağnı-Ses: Hikâyeler adıyla 1943 yılında yayımlanmıştır. Sanatkâr hayattayken bir üçüncü baskısı yapılmamış olan bu eserlerde bulunan hikâyelerin pek çoğu ise öncesinde süreli yayınlarda müstakil hikâyeler olarak da yayımlanmıştır. Ülkemizde Sabahattin Ali'nin Kağnı-Ses üzerine yapılan yayın faaliyetlerinin daha çok söz konusu ikinci ve birleşik çalışmayı esas aldığı görülmektedir.
Elinizde bulunan nüsha ise kitabın ilk baskısından hareketle yayıma hazırlanmış; noktalama işaretleri ve sözcüklerin yazımında görülen kimi tutarsızlıklar sanatkârın asıl kullanış biçimiyle birleştirilerek eserlerin orijinal yapısını korumayı amaçlamıştır. Bunun yanı sıra Sabahattin Ali'nin kendi eliyle yayıma hazırladığı ikinci baskı ile dergi sayfaları arasında kalmış hikâyelerin ilk hâlleri de mukayeseli bir biçimde okunmuş; sanatkârın dilinde meydana gelen değişmelerin bir gösterge değeri taşıdığı düşünülerek işaret edilmiştir. Böylelikle sanatkârın ikinci baskıyı hazırlarken hikâyeler üzerinde yaptığı değişiklikler ile hikâyelerin ilk kez yayımlandığı dergi nüshaları arasındaki farklılıklar dipnotlarla gösterilmiştir. “Edisyon Kritik” adı da verilen bu basımda, Sabahattin Ali'nin Kağnı-Ses üzerinde bizzat kendisinin yapmış olduğu bütün değişim ve dönüşümlere dikkat çekilmiştir.
Hikâyelerin dergilerde kalan nüshalarında karşılaştığımız önemli bir diğer husus ise kimi metinlerin resimlendirilerek okuyucuya sunulmuş olmasıdır. Söz konusu resimler de elinizdeki kitaba eklenerek günümüz okuruyla buluşturulmuştur.