Kahrolsun İstibdat Yaşasın Hürriyet Tek Adam Rejimi ve İslamofaşizmin Tarihsel, Ekonomik ve Siyasal Temelleri

Stok Kodu:
9789944612395
Boyut:
14x24
Sayfa Sayısı:
424
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2019-03
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%25 indirimli
300,00TL
225,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 27,50TL
Temin süresi 1-3 gündür.
9789944612395
1096719
Kahrolsun İstibdat Yaşasın Hürriyet
Kahrolsun İstibdat Yaşasın Hürriyet Tek Adam Rejimi ve İslamofaşizmin Tarihsel, Ekonomik ve Siyasal Temelleri
225.00

Bu kitabın konusu tarihten bugüne Türkiye'nin başına musallat olan tek adam yönetimi, “Ulu Hakan” hayranlığı, tek kelime ile is­tibdadın hikayesi...

Ve o eski istibdadın, zaman içinde İslamofaşiz­me evrilmesinin hikayesi…

Ekonomik krizler, savaşlar, yükselen baskıcı rejimler ve en nihayet faşist özentisi bir rejim!

Oluşmaya başlayan bu yeni rejim, tarihi yeniden yazmaya, yeni bir kültür, yeni bir insan türü yaratmaya çalışıyor. Tıpkı “sıradan fa­şizm” gibi bir lider tapıncı yaratmaya girişiyor… Duçe gibi… Führer gibi… Bu kez bir “Reis” kültü ortaya çıkıyor!

Erdoğan doğru­dan halife ilan edilemese de son sultan ve bir halife olarak görülen Abdülhamit'le özdeşleştiriliyor. Bunu yapanlar eski hayaletlerden yardım alıyor.

Dinci ve aynı zamanda ırkçı gericiliğin bütün ideolojik aygıtları, bütün efsaneleri, bütün sözlükçesi karman çorman bir araya getirilip yeni ve elverişli bir avadanlık yaratılıyor. Ab­dülhamit'in istibdat metotları, muhbirlik geleneği, tarihin çöp sepetinden çıkarılıp cilalanıyor. Şu meşhur “reis” lafı, ülkücü-mafya jargonundan alınarak lidere Führer sıfatı misali yamanıyor.
Yükselen yeni gericiliğin temelleri için kullanılan malzemeler hiç de sağlam değildir. Bu eski inşaattan toplanan tuğlayla, demirle inşa edilmeye çalışılan “yeni” gericiliğin de istikbali pek parlak değildir. Yeter ki biz, bize miras kalan kültür ve bilime, tabii bir de ilkelerimize sadık kalıp, ce­saretle sarılalım.

2008 Küresel Krizi'ni ön­ceden tahmin eden dünyadaki az sayıdaki iktisatçıdan biri olan Doç. Dr.Cüneyt Akman, Kahrolsun İstibdat Yaşasın Hürriyet adlı bu yeni çalışmasıyla 1876'dan 1909'a, 1923'ten 2000'lere ve günümüze kadar gelen tarihsel süreci inceliyor. Yeni gericiliğin hangi ideolojik geleneklerden kendini inşa ettiği ve neden onları kullanmak zorunda olduğu, dayandığı ekonomik temeller, seçim sistemleri dahil kul­landığı manipülasyon teknikleri ve bunları nerelerden ödünçlediğini geçmişten bugüne kurduğu diyalektik bağ ile anlatıyor.

Bu kitabın konusu tarihten bugüne Türkiye'nin başına musallat olan tek adam yönetimi, “Ulu Hakan” hayranlığı, tek kelime ile is­tibdadın hikayesi...

Ve o eski istibdadın, zaman içinde İslamofaşiz­me evrilmesinin hikayesi…

Ekonomik krizler, savaşlar, yükselen baskıcı rejimler ve en nihayet faşist özentisi bir rejim!

Oluşmaya başlayan bu yeni rejim, tarihi yeniden yazmaya, yeni bir kültür, yeni bir insan türü yaratmaya çalışıyor. Tıpkı “sıradan fa­şizm” gibi bir lider tapıncı yaratmaya girişiyor… Duçe gibi… Führer gibi… Bu kez bir “Reis” kültü ortaya çıkıyor!

Erdoğan doğru­dan halife ilan edilemese de son sultan ve bir halife olarak görülen Abdülhamit'le özdeşleştiriliyor. Bunu yapanlar eski hayaletlerden yardım alıyor.

Dinci ve aynı zamanda ırkçı gericiliğin bütün ideolojik aygıtları, bütün efsaneleri, bütün sözlükçesi karman çorman bir araya getirilip yeni ve elverişli bir avadanlık yaratılıyor. Ab­dülhamit'in istibdat metotları, muhbirlik geleneği, tarihin çöp sepetinden çıkarılıp cilalanıyor. Şu meşhur “reis” lafı, ülkücü-mafya jargonundan alınarak lidere Führer sıfatı misali yamanıyor.
Yükselen yeni gericiliğin temelleri için kullanılan malzemeler hiç de sağlam değildir. Bu eski inşaattan toplanan tuğlayla, demirle inşa edilmeye çalışılan “yeni” gericiliğin de istikbali pek parlak değildir. Yeter ki biz, bize miras kalan kültür ve bilime, tabii bir de ilkelerimize sadık kalıp, ce­saretle sarılalım.

2008 Küresel Krizi'ni ön­ceden tahmin eden dünyadaki az sayıdaki iktisatçıdan biri olan Doç. Dr.Cüneyt Akman, Kahrolsun İstibdat Yaşasın Hürriyet adlı bu yeni çalışmasıyla 1876'dan 1909'a, 1923'ten 2000'lere ve günümüze kadar gelen tarihsel süreci inceliyor. Yeni gericiliğin hangi ideolojik geleneklerden kendini inşa ettiği ve neden onları kullanmak zorunda olduğu, dayandığı ekonomik temeller, seçim sistemleri dahil kul­landığı manipülasyon teknikleri ve bunları nerelerden ödünçlediğini geçmişten bugüne kurduğu diyalektik bağ ile anlatıyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat