“İçim acıyor!” diyorum,
“Geçer! Elbette geçer!” diyorsun.
“Ya hiç ummadığım yerden geçersen, yeniden sızlamaya başlarsa yüreğim.” diyorum.
Susuyorsun!
…
Suskunluğun sesini geçecek, gözlerin asılı kalacak tavana,
Küçücük, silik bir nokta gibi eriyip giderken umutların, yenilgiye tatmış cümleler daha hızlı koşacak usunda.
Bilirsin, insanı en çok içine attıkları yaralar.
…
Bazen yalnızlık insanın içine öylesine işler ki!
Hayal kurarken bile tek kişilik olduğunu fark edersin.
…
Düğümü içten atsan tene, dıştan atsan göze batarsın.
“İçim acıyor!” diyorum,
“Geçer! Elbette geçer!” diyorsun.
“Ya hiç ummadığım yerden geçersen, yeniden sızlamaya başlarsa yüreğim.” diyorum.
Susuyorsun!
…
Suskunluğun sesini geçecek, gözlerin asılı kalacak tavana,
Küçücük, silik bir nokta gibi eriyip giderken umutların, yenilgiye tatmış cümleler daha hızlı koşacak usunda.
Bilirsin, insanı en çok içine attıkları yaralar.
…
Bazen yalnızlık insanın içine öylesine işler ki!
Hayal kurarken bile tek kişilik olduğunu fark edersin.
…
Düğümü içten atsan tene, dıştan atsan göze batarsın.