“Askta her şey, ama her şey simdi olsun isteriz. Askın katlanamadığı tek şey sabırdır. Hayat bize, hemen ve derhal, o anda, simdi bir araya gelmemizi söyler. Esna da başka bir şey düşünmez olmuştu. Ask, sanki gökyüzü gibi bütün benliğini sarmıştı. Aydınlık bir günün hayal edilmemesi için hemen eklemeliyim ki; bu mehtapsız, karanlık bir gece idi ve Esna'nın gözleri hiç bir şey görmüyordu.” – Kızlarım. Yazarlar daima, bir insan olarak kendi varlığımız ve onu okuyucuya duyumsatacak olgular üzerine yazar. Öyküler hayattan örnekler taşır; Sadi'den Cervantes'e ve günümüze değin bu hiç değişmemiştir. Öykülerin gücü, onun estetiğine dalan okuyucunun sayfaların içinde kendinden de bir şeyler bulabilmesindedir.
“Askta her şey, ama her şey simdi olsun isteriz. Askın katlanamadığı tek şey sabırdır. Hayat bize, hemen ve derhal, o anda, simdi bir araya gelmemizi söyler. Esna da başka bir şey düşünmez olmuştu. Ask, sanki gökyüzü gibi bütün benliğini sarmıştı. Aydınlık bir günün hayal edilmemesi için hemen eklemeliyim ki; bu mehtapsız, karanlık bir gece idi ve Esna'nın gözleri hiç bir şey görmüyordu.” – Kızlarım. Yazarlar daima, bir insan olarak kendi varlığımız ve onu okuyucuya duyumsatacak olgular üzerine yazar. Öyküler hayattan örnekler taşır; Sadi'den Cervantes'e ve günümüze değin bu hiç değişmemiştir. Öykülerin gücü, onun estetiğine dalan okuyucunun sayfaların içinde kendinden de bir şeyler bulabilmesindedir.