Kalbimin Kuzey Kapısı Trabzon

Stok Kodu:
9786054307890
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
284
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2024-11
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%30 indirimli
250,00TL
175,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 21,39TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786054307890
1353839
Kalbimin Kuzey Kapısı Trabzon
Kalbimin Kuzey Kapısı Trabzon
175.00

Kentlerin insana verdikleri kadar, veremedikleri de etkili olur yaşantı üzerinde. Hatta kentin verdiklerinden çok, veremedikleridir belirleyici olan. İstemeyi, ummayı, hayal etmeyi, hayallerin ardından gitmeyi öğretir insana yokluklar, yoksunluklar…
Trabzon bana, dünyaya dair ilk ipuçlarını veren kent oldu: 
Eşsiz doğası ve yağmuru ile bereketi,
Dik yamaçları ile direnci,
Türküleri ile şiiri,
Deniziyle de sonsuzluğu gösterdi.
Olduğum yerde kalmak ya da bana gösterilen sonsuza doğru, bir insan ömrünün el verdiğince yol almak benim tercihimdi.
Şimdi oturmuş bunları düşünür/yazarken, ilk adımlarımı atıp ilk sözcüklerimi söylediğim Arafilboy’u, okumayı-yazmayı öğrendiğim Zeytinlik’i, ilk oyunlarımı oynadığım, yalnızlık duygusunu ilk kez hissettiğim Hacıkasım’ı, babamın ve annemin hatıraları ile yaşamaya devam eden Çömlekçi’yi, evlilik için imza attığım Kalepark’ı, çimenlerinde yuvarlandığım Boztepe’yi, Atatürk’ün el-ayak izlerini taşıyan Soğuksu’yu, denize, gemilere bakıp, öteleri düşündüğüm Ganita’yı, Yenimahalle’yi, Yenicuma’yı, Sumela’yı, Ayasofya’yı, Faroz’u, Kızlar Manastırını, kıvır kıvır uzayıp giden Zigana Geçidi’ni, köpük köpük çağlayanları, dağları saran komarları ve zifin çiçeklerini, karayemişleri, denizi, balıkçıları ve martıları düşünüyor, “Bütün bunlar olmasaydı, ben kim olurdum?” sorusunu aklıma bile getirmiyorum

Kentlerin insana verdikleri kadar, veremedikleri de etkili olur yaşantı üzerinde. Hatta kentin verdiklerinden çok, veremedikleridir belirleyici olan. İstemeyi, ummayı, hayal etmeyi, hayallerin ardından gitmeyi öğretir insana yokluklar, yoksunluklar…
Trabzon bana, dünyaya dair ilk ipuçlarını veren kent oldu: 
Eşsiz doğası ve yağmuru ile bereketi,
Dik yamaçları ile direnci,
Türküleri ile şiiri,
Deniziyle de sonsuzluğu gösterdi.
Olduğum yerde kalmak ya da bana gösterilen sonsuza doğru, bir insan ömrünün el verdiğince yol almak benim tercihimdi.
Şimdi oturmuş bunları düşünür/yazarken, ilk adımlarımı atıp ilk sözcüklerimi söylediğim Arafilboy’u, okumayı-yazmayı öğrendiğim Zeytinlik’i, ilk oyunlarımı oynadığım, yalnızlık duygusunu ilk kez hissettiğim Hacıkasım’ı, babamın ve annemin hatıraları ile yaşamaya devam eden Çömlekçi’yi, evlilik için imza attığım Kalepark’ı, çimenlerinde yuvarlandığım Boztepe’yi, Atatürk’ün el-ayak izlerini taşıyan Soğuksu’yu, denize, gemilere bakıp, öteleri düşündüğüm Ganita’yı, Yenimahalle’yi, Yenicuma’yı, Sumela’yı, Ayasofya’yı, Faroz’u, Kızlar Manastırını, kıvır kıvır uzayıp giden Zigana Geçidi’ni, köpük köpük çağlayanları, dağları saran komarları ve zifin çiçeklerini, karayemişleri, denizi, balıkçıları ve martıları düşünüyor, “Bütün bunlar olmasaydı, ben kim olurdum?” sorusunu aklıma bile getirmiyorum

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat