“Ben, Aphrodisiaslı Khariton, hatip Athenagoras’ın kâtibi, sizlere Syrakousai’da geçen talihsiz bir aşkın hikâyesini anlatacağım.”
Khariton tarafından yazılan ve sürükleyici bir tarihi aşk romanı olan bu eser, Kallirhoe adında, güzeller güzeli genç bir kadının eşkıyalar tarafından kaçırılmasıyla başlayıp onun Pers Kralı Artakserkses’in sarayına kadar ulaşan maceralarını bizlere aktarır. Bu maceralar gemi enkazlarını, birbirinden hırslı talipleri, utanç verici bir hamileliği ve savaşın tehlikeleri gibi birçok şeyi içerir. Khariton’un yarattığı hareketli diyaloglar, dramatik durumları çarpıcı bir şekilde yansıtırken bir yandan da bizi masalsı bir yolculuğa çıkarır.
Aphrodisiaslı Khariton’un günümüze kadar eksiksiz bir şekilde ulaşan ve Eski Yunanca aslından ilk kez Türkçeye çevrilen bu eseri, roman türünde aşkı konu alan ilk eser olmasının yanında aynı zamanda kurgusunda değindiği tarihi olaylar nedeniyle "tarihi roman" türünün de ilk örneğidir.
“Ben, Aphrodisiaslı Khariton, hatip Athenagoras’ın kâtibi, sizlere Syrakousai’da geçen talihsiz bir aşkın hikâyesini anlatacağım.”
Khariton tarafından yazılan ve sürükleyici bir tarihi aşk romanı olan bu eser, Kallirhoe adında, güzeller güzeli genç bir kadının eşkıyalar tarafından kaçırılmasıyla başlayıp onun Pers Kralı Artakserkses’in sarayına kadar ulaşan maceralarını bizlere aktarır. Bu maceralar gemi enkazlarını, birbirinden hırslı talipleri, utanç verici bir hamileliği ve savaşın tehlikeleri gibi birçok şeyi içerir. Khariton’un yarattığı hareketli diyaloglar, dramatik durumları çarpıcı bir şekilde yansıtırken bir yandan da bizi masalsı bir yolculuğa çıkarır.
Aphrodisiaslı Khariton’un günümüze kadar eksiksiz bir şekilde ulaşan ve Eski Yunanca aslından ilk kez Türkçeye çevrilen bu eseri, roman türünde aşkı konu alan ilk eser olmasının yanında aynı zamanda kurgusunda değindiği tarihi olaylar nedeniyle "tarihi roman" türünün de ilk örneğidir.