Ahmet Mithat ilklerin insanıdır. Sadece yazmamış hep yeniliklerin peşinde koşmuş hep denemiş bir muharrir. İki yüzden fazla eserinin önemli bir kısmı roman ve hikayeden oluşuyor. Gençlik hevesi ve aşk ateşi zorlamalarıyla yazdığı çok az şiiri bir tarafa bırakılırsa o hep nesir türünün peşinde olmuş. Hissettirmekten, sezdirmekten çok düz yazıyla anlatmayı, kelimelerle içinden geldiği gibi konuşmayı seçmiş. Onun hayatında böylesine öne çıkan roman türünün kaynağı sokakla birlikte biraz da Fransız romanına bağlı. Bu yüzden çeviri önemli ve kıymetlidir.
Nasıl Rus edebiyatı Gogol’un paltosundan, modern Türk şiiri Yahya Kemal’in fötr şapkasının altından çıktıysa günümüz romanı da biraz onun cübbesinin çıkmıştır denebilir.
Ahmet Mithat ilklerin insanıdır. Sadece yazmamış hep yeniliklerin peşinde koşmuş hep denemiş bir muharrir. İki yüzden fazla eserinin önemli bir kısmı roman ve hikayeden oluşuyor. Gençlik hevesi ve aşk ateşi zorlamalarıyla yazdığı çok az şiiri bir tarafa bırakılırsa o hep nesir türünün peşinde olmuş. Hissettirmekten, sezdirmekten çok düz yazıyla anlatmayı, kelimelerle içinden geldiği gibi konuşmayı seçmiş. Onun hayatında böylesine öne çıkan roman türünün kaynağı sokakla birlikte biraz da Fransız romanına bağlı. Bu yüzden çeviri önemli ve kıymetlidir.
Nasıl Rus edebiyatı Gogol’un paltosundan, modern Türk şiiri Yahya Kemal’in fötr şapkasının altından çıktıysa günümüz romanı da biraz onun cübbesinin çıkmıştır denebilir.