İki bölümden oluşan kitabın ilk bölümünde; öncelikle soyut bir kavram olan ve hukuksal bir nitelik taşımayan kamu düzeni kavramının anlamı ve unsurlarına değinilmiş, daha sonra, bu unsurlardan biri olan ve çalışmanın ana konusunu oluşturan dirlik ve esenlik unsurunun idare hukuku müessese ve kuralları içindeki yeri incelenmektedir.
Pozitif hukukta, kamunun dirlik ve esenliğini bozabilecek tutum ve davranışlar hakkında yalnızca gürültü ve toplantı ve gösteri yürüyüşleri ile ilgili ayrıntılı düzenlemeler bulunmaktadır. Zira, bireylerin kamu düzenini olumsuz şekilde etkileyebilecek nitelikteki tutum ve davranışlarının önceden tamamıyla düzenlenmesi mümkün değildir. Bu bağlamda kanun koyucu bu konuda genel ilke ve esasları koymakla yetinmiştir. Dolayısıyla bu alan daha ziyade kolluk makamlarının işlem ve eylemleriyle şekillenmektedir. Buna karşın kolluk makamlarının bireylerin temel hak ve özgürlükleri üzerinde sınırsız bir şekilde tasarrufta bulunulması düşünülemez. Bu çerçevede ikinci bölümde öncelikle gürültü ve toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin dirlik ve esenlik unsuru üzerindeki etkileri, daha sonra kolluk eylem ve işlemleri ve bunların sınırları incelenmektedir.
İki bölümden oluşan kitabın ilk bölümünde; öncelikle soyut bir kavram olan ve hukuksal bir nitelik taşımayan kamu düzeni kavramının anlamı ve unsurlarına değinilmiş, daha sonra, bu unsurlardan biri olan ve çalışmanın ana konusunu oluşturan dirlik ve esenlik unsurunun idare hukuku müessese ve kuralları içindeki yeri incelenmektedir.
Pozitif hukukta, kamunun dirlik ve esenliğini bozabilecek tutum ve davranışlar hakkında yalnızca gürültü ve toplantı ve gösteri yürüyüşleri ile ilgili ayrıntılı düzenlemeler bulunmaktadır. Zira, bireylerin kamu düzenini olumsuz şekilde etkileyebilecek nitelikteki tutum ve davranışlarının önceden tamamıyla düzenlenmesi mümkün değildir. Bu bağlamda kanun koyucu bu konuda genel ilke ve esasları koymakla yetinmiştir. Dolayısıyla bu alan daha ziyade kolluk makamlarının işlem ve eylemleriyle şekillenmektedir. Buna karşın kolluk makamlarının bireylerin temel hak ve özgürlükleri üzerinde sınırsız bir şekilde tasarrufta bulunulması düşünülemez. Bu çerçevede ikinci bölümde öncelikle gürültü ve toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin dirlik ve esenlik unsuru üzerindeki etkileri, daha sonra kolluk eylem ve işlemleri ve bunların sınırları incelenmektedir.