Türkiye’nin kamu emekçileri tarihine ışık tutan “Kamu Emekçileri Mücadelesinde Yasasız Dönem (1988-2001)”, Nurettin Aldemir’in titiz analiziyle, yasaların görmezden gelindiği bir dönemde, hak arama mücadelesinin dinamiklerini derinlemesine ele alıyor. 1988 ile 2001 yılları arasında yaşanan toplumsal olaylar, grevler ve direnişler, ülkede kamusal hizmetlerin doğasını ve emekçilerin kolektif kimliğini belirleyen çarpıcı örneklerle dolu.
Aldemir, geçmişteki bu kaotik dönemi, yalnızca bir geçmiş incelemesi olarak değil, aynı zamanda günümüzdeki sosyal adalet arayışları için önemli bir referans olarak sunuyor. Kamu emekçilerinin, yasalara aykırı uygulamalar karşısında sergiledikleri direniş ve dayanışma hikayeleri, okuyucuyu cesaretlendirecek, ilham verecek ve mücadele karşısında hayranlık uyandıracaktır.
Eser, teorik bir çerçeve sunmanın ötesinde, yaşamış ve mücadele etmiş bireylerin sesine kulak veriyor. Kamu emekçileri için bir kılavuz niteliğinde olan bu kitap, kararlılıkla sürdürülen adalet mücadelesinin önemini vurgularken, toplumsal değişimin kaçınılmaz ve öncü gücünü gözler önüne seriyor.
“Kamu Emekçileri Mücadelesinde Yasasız Dönem”, geçmişten geleceğe uzanan bu tarihsel kesitteki mücadele ruhunu ve hak arayışını keşfetmek isteyen herkes için vazgeçilmez bir okuma sunuyor.
Türkiye’nin kamu emekçileri tarihine ışık tutan “Kamu Emekçileri Mücadelesinde Yasasız Dönem (1988-2001)”, Nurettin Aldemir’in titiz analiziyle, yasaların görmezden gelindiği bir dönemde, hak arama mücadelesinin dinamiklerini derinlemesine ele alıyor. 1988 ile 2001 yılları arasında yaşanan toplumsal olaylar, grevler ve direnişler, ülkede kamusal hizmetlerin doğasını ve emekçilerin kolektif kimliğini belirleyen çarpıcı örneklerle dolu.
Aldemir, geçmişteki bu kaotik dönemi, yalnızca bir geçmiş incelemesi olarak değil, aynı zamanda günümüzdeki sosyal adalet arayışları için önemli bir referans olarak sunuyor. Kamu emekçilerinin, yasalara aykırı uygulamalar karşısında sergiledikleri direniş ve dayanışma hikayeleri, okuyucuyu cesaretlendirecek, ilham verecek ve mücadele karşısında hayranlık uyandıracaktır.
Eser, teorik bir çerçeve sunmanın ötesinde, yaşamış ve mücadele etmiş bireylerin sesine kulak veriyor. Kamu emekçileri için bir kılavuz niteliğinde olan bu kitap, kararlılıkla sürdürülen adalet mücadelesinin önemini vurgularken, toplumsal değişimin kaçınılmaz ve öncü gücünü gözler önüne seriyor.
“Kamu Emekçileri Mücadelesinde Yasasız Dönem”, geçmişten geleceğe uzanan bu tarihsel kesitteki mücadele ruhunu ve hak arayışını keşfetmek isteyen herkes için vazgeçilmez bir okuma sunuyor.