Türkiyede vakıf ve derneklerce kullanılan toplam kaynaklar, GSMHnın bindeleriyle ölçülebilecek bir düzeyde gerçekleşmektedir. Söz konusu oranın bu kadar düşük gerçekleşmesinin, ülkemizde de sivil toplum - üçüncü sektör kavramlarının yeterince netleşmemesinden ileri geldiği söylenebilir. Çünkü, üçüncü sektörün gerçekçi bir şekilde tanımlanması bir türlü başarılamamakta, bütün vakıf, dernek, kooperatif veya birliklerin faaliyetleri kabaca sivil toplum kategorisine sokulmaktadır. Bahsedilen kuruluşların büyük bir kısmının kamu sektörü ile ilişkileri de doğru bir şekilde konumlandırılamamakta, kamu çalışanları tarafından kurulan ve kamu gücü kullanan kuruluşlar kamu sektörü içerisinde dahi kurulabilmekte ve üçüncü sektör kuruluşu olduklarını iddia edebilmektedirler. Bazen de özel sektörde kurulan vakıf ve dernekler, tespit ettikleri ihtiyaçların kamu sektörü tarafından karşılanması yönünde hareket ettiklerinden kamu sektörünün daraltılmasına değil genişlemesine hizmet etmektedirler ve kendilerini üçüncü sektör kuruluşu olarak nitelendirebilmektedirler.
Bu çalışmanın amacı, sivil toplumdan farklı olarak onun sadece bir parçasını oluşturan üçüncü sektörü doğru bir biçimde tanımlamak, kapsamını belirlemek ve kamu sektörünün yükünü hafifletecek mal ve hizmet üretmesini sağlayacak şekilde üçüncü sektör kuruluşlarının mali yönden gelişmelerine yönelik imkanıarı tartışmaktır.
Türkiyede vakıf ve derneklerce kullanılan toplam kaynaklar, GSMHnın bindeleriyle ölçülebilecek bir düzeyde gerçekleşmektedir. Söz konusu oranın bu kadar düşük gerçekleşmesinin, ülkemizde de sivil toplum - üçüncü sektör kavramlarının yeterince netleşmemesinden ileri geldiği söylenebilir. Çünkü, üçüncü sektörün gerçekçi bir şekilde tanımlanması bir türlü başarılamamakta, bütün vakıf, dernek, kooperatif veya birliklerin faaliyetleri kabaca sivil toplum kategorisine sokulmaktadır. Bahsedilen kuruluşların büyük bir kısmının kamu sektörü ile ilişkileri de doğru bir şekilde konumlandırılamamakta, kamu çalışanları tarafından kurulan ve kamu gücü kullanan kuruluşlar kamu sektörü içerisinde dahi kurulabilmekte ve üçüncü sektör kuruluşu olduklarını iddia edebilmektedirler. Bazen de özel sektörde kurulan vakıf ve dernekler, tespit ettikleri ihtiyaçların kamu sektörü tarafından karşılanması yönünde hareket ettiklerinden kamu sektörünün daraltılmasına değil genişlemesine hizmet etmektedirler ve kendilerini üçüncü sektör kuruluşu olarak nitelendirebilmektedirler.
Bu çalışmanın amacı, sivil toplumdan farklı olarak onun sadece bir parçasını oluşturan üçüncü sektörü doğru bir biçimde tanımlamak, kapsamını belirlemek ve kamu sektörünün yükünü hafifletecek mal ve hizmet üretmesini sağlayacak şekilde üçüncü sektör kuruluşlarının mali yönden gelişmelerine yönelik imkanıarı tartışmaktır.