Umut Ozan; minimal bir göle dönüştürdüğü hayatına, yıllar geçtikçe yalınlaşan taşlar sektiriyor yazarken. İlk sekmede tonlar ağırlığındaki bu taşlar; zamanla sınandıkça kuşlar gibi kanatlanıyorlar.
Görmekten çok işitmeyle algılıyor dünyayı Şair. Herkesin kendi dilinin sesiyle sağır olduğu bir ortamda, dinlemek nasıl güzel ve zor bir meziyettir. Çünkü ancak bütün seslere kulak kapısını açanlar aklını ve kalbini aynı yerde buluşturabilir.
Harflerin uçuşunu nasıl şarkı mırıldanır gibi organize ettiğini görüyoruz Umut Ozan’ın şiirlerinde.
HİCRAN ASLAN
Umut Ozan; minimal bir göle dönüştürdüğü hayatına, yıllar geçtikçe yalınlaşan taşlar sektiriyor yazarken. İlk sekmede tonlar ağırlığındaki bu taşlar; zamanla sınandıkça kuşlar gibi kanatlanıyorlar.
Görmekten çok işitmeyle algılıyor dünyayı Şair. Herkesin kendi dilinin sesiyle sağır olduğu bir ortamda, dinlemek nasıl güzel ve zor bir meziyettir. Çünkü ancak bütün seslere kulak kapısını açanlar aklını ve kalbini aynı yerde buluşturabilir.
Harflerin uçuşunu nasıl şarkı mırıldanır gibi organize ettiğini görüyoruz Umut Ozan’ın şiirlerinde.
HİCRAN ASLAN