“Yükselen genç bir edebiyatçı olarak Zekiye Yaldız ismini daha çok duyacaksınız; çok ihtiyaç duyduğumuz samimiyetine ve sıcacık, arzulu, coşkun kelimelerine bayılacaksınız. Satır satır, paragraf paragraf, sayfa sayfa akıntıya kapılıp sürükleneceksiniz. Kelimelerin derinliğine ve yüksekliğine; şiirsel, düşsel diline kapılıp bata çıka harika bir yolculuğa çıkacaksınız, şaşırmayın!”
Nihat Genç
“Zaman dostum, zaman insanı allak bullak eden kızıllığını soyunup ışıltılı karanlığını sırtına geçiriyor ve mor saten çarşaflara uzanıp insana şöyle gülümsüyor: Seçiyorsun. Eşini, işini, bakla sofa evini, bir kere bile başını çevirip şu mor çarşaflar serilmiş gökyüzüne bakmadan oturacağın koltuklarını, o koltuklarda oturup izleyerek yaşlanacağın TV dizilerini seçiyorsun. Bu seçim Alev’in seçimiydi. Bense salkım saçak göz kırpan yıldızları birlikte izleyebileceğim ve bana o yıldızların altında Attila İlhan’dan, Didem Madak’tan şiirler okuyanı seçmiştim.”
“Yükselen genç bir edebiyatçı olarak Zekiye Yaldız ismini daha çok duyacaksınız; çok ihtiyaç duyduğumuz samimiyetine ve sıcacık, arzulu, coşkun kelimelerine bayılacaksınız. Satır satır, paragraf paragraf, sayfa sayfa akıntıya kapılıp sürükleneceksiniz. Kelimelerin derinliğine ve yüksekliğine; şiirsel, düşsel diline kapılıp bata çıka harika bir yolculuğa çıkacaksınız, şaşırmayın!”
Nihat Genç
“Zaman dostum, zaman insanı allak bullak eden kızıllığını soyunup ışıltılı karanlığını sırtına geçiriyor ve mor saten çarşaflara uzanıp insana şöyle gülümsüyor: Seçiyorsun. Eşini, işini, bakla sofa evini, bir kere bile başını çevirip şu mor çarşaflar serilmiş gökyüzüne bakmadan oturacağın koltuklarını, o koltuklarda oturup izleyerek yaşlanacağın TV dizilerini seçiyorsun. Bu seçim Alev’in seçimiydi. Bense salkım saçak göz kırpan yıldızları birlikte izleyebileceğim ve bana o yıldızların altında Attila İlhan’dan, Didem Madak’tan şiirler okuyanı seçmiştim.”