Anlatabilmeliydim. Şimdi neye yarar. Duyamayacaksın. Senin adına söyleyebileceğim: “Yaz. Kalacak mı sorusunu sorma. Kalmayacak orası kesin. Kim, ne kalmış ki!” Sağım hâlâ. Kendim için öyle mi? Avunamayacakmışım, olsun mu? Okunamayacaksın bir gün. Ansiklopedilerde üç beş sözcük ayrılır sana da belki. Yüz yılları aşabilen yazın dehaları bile unutulmaya hükümlüdür sonuçta. Sen necisin a zevzek dost. Ama yaşanmadı mı? Yaşandığına inanarak ölüm beklenebilir, dayanmanın sınırları zorlanabilir aldatıcılığı. Kapan, Vüs’at O. Bener’in kaleminden öykü, anı ve deneme arasın- da kendi bayrağını taşıyan bir biçemin resmigeçidi. Ölümün yak- laşmakta olduğunu bilen ve kendini kapana kısılmış hisseden bir yazarın, mizahı elden bırakmadan kaleme aldığı son kitap. Bener’in aynı dönemde yazdığı, ancak hiçbir kitabında yayımlanmamış son öykülerinden biri “Trombosit”i de bu ciltte sunmaktan mutluluk duyuyoruz. “Vüs’at O. Bener’i okumayı öğrenmek, karanlığa gözü alıştırmalarla birdir. (…) Yazma uğraşının en tehlikeli girdaplarına dalmış Vüs’at O. Bener’in yapıtı, bize tehlikeli okuma girdapları vaat etmeyi sürdürüyor.” –Enis Batur
Anlatabilmeliydim. Şimdi neye yarar. Duyamayacaksın. Senin adına söyleyebileceğim: “Yaz. Kalacak mı sorusunu sorma. Kalmayacak orası kesin. Kim, ne kalmış ki!” Sağım hâlâ. Kendim için öyle mi? Avunamayacakmışım, olsun mu? Okunamayacaksın bir gün. Ansiklopedilerde üç beş sözcük ayrılır sana da belki. Yüz yılları aşabilen yazın dehaları bile unutulmaya hükümlüdür sonuçta. Sen necisin a zevzek dost. Ama yaşanmadı mı? Yaşandığına inanarak ölüm beklenebilir, dayanmanın sınırları zorlanabilir aldatıcılığı. Kapan, Vüs’at O. Bener’in kaleminden öykü, anı ve deneme arasın- da kendi bayrağını taşıyan bir biçemin resmigeçidi. Ölümün yak- laşmakta olduğunu bilen ve kendini kapana kısılmış hisseden bir yazarın, mizahı elden bırakmadan kaleme aldığı son kitap. Bener’in aynı dönemde yazdığı, ancak hiçbir kitabında yayımlanmamış son öykülerinden biri “Trombosit”i de bu ciltte sunmaktan mutluluk duyuyoruz. “Vüs’at O. Bener’i okumayı öğrenmek, karanlığa gözü alıştırmalarla birdir. (…) Yazma uğraşının en tehlikeli girdaplarına dalmış Vüs’at O. Bener’in yapıtı, bize tehlikeli okuma girdapları vaat etmeyi sürdürüyor.” –Enis Batur