Günümüzde kapitalizm, tek geçerli siyasal ve ekonomik sistem olarak kendini göstermektedir.
Öyle ki dünyanın sonunun geldiğini hayal etmek, kapitalizmin sonunu hayal etmekten bile kolay hale geldi. Özellikle 1989’dan sonra ‘yegane gerçekçi sistem’ olarak her türlü siyasal, ekonomik, kültürel alanda hakimiyetini kabul ettirmiş, kendisine alternatif bir sistem imkansız hale gelmiştir. Peki bu ‘gerçekçi kapitalizm’in iş, kültür, eğitim ve ruh sağlığı üzerindeki etkilerini ne yapacağız? Yol açtığı sonuçlardaki ya da kriz anlarındaki tercihlerini hangi özgürlükler içerisine yerleştireceğiz? İşte Kapitalist Gerçekçilik bu ve bunun gibi sorulara radikal ama bir o kadar da elzem cevaplar arıyor.
Lafı dolandırmayalım: Fisher’ın insanı bir şekilde dürten okunmaya değer kitabı, içinde bulunduğumuz durumun sahip olduğumuz teşhislerinin en iyisi! Günlük yaşamdan ve popüler kültürden örneklerle, ancak teorik sıkılığı da feda etmeden ideolojik sefilliğimizin amansız bir tasvirini yapıyor. Kitap radikal sol bir perspektiften yazılmış olsa da Fisher’ın önerdiği çözümler pek kolay değil. Kapitalist Gerçekçilik azimli teorik ve politik bir iş için ayılma çağrısı; yapışkan atmosferimizde özgürce nefes almamızı mümkün kılıyor.
Slavoj Žižek
Geleceğimize ne oldu? Mark Fisher bir kültürel teşhis erbabı ve Kapitalist Gerçekçilik’te günümüz kültür kaygısının belirtilerini inceliyor. Başka Bir Alternatifin Olmadığının bize tekrar tekrar anlatıldığı bir dünyada yaşıyoruz. “Tam zamanında” piyasasının acımasız talepleri tüm ümidimizi ve inancımızı tüketti. Sonsuz Bir Şimdide yaşadığımızdan artık bugünkünden farklı bir geleceği tahayyül etmeyi beceremiyoruz gibi. Bu kitap içine battığımız insanların iyi olduğuna inanmamaya dair yaygın kanının parlak bir analizini sunar ve hatta panzehir olasılığını da gösterir.
Steven Shaviro
Günümüzde kapitalizm, tek geçerli siyasal ve ekonomik sistem olarak kendini göstermektedir.
Öyle ki dünyanın sonunun geldiğini hayal etmek, kapitalizmin sonunu hayal etmekten bile kolay hale geldi. Özellikle 1989’dan sonra ‘yegane gerçekçi sistem’ olarak her türlü siyasal, ekonomik, kültürel alanda hakimiyetini kabul ettirmiş, kendisine alternatif bir sistem imkansız hale gelmiştir. Peki bu ‘gerçekçi kapitalizm’in iş, kültür, eğitim ve ruh sağlığı üzerindeki etkilerini ne yapacağız? Yol açtığı sonuçlardaki ya da kriz anlarındaki tercihlerini hangi özgürlükler içerisine yerleştireceğiz? İşte Kapitalist Gerçekçilik bu ve bunun gibi sorulara radikal ama bir o kadar da elzem cevaplar arıyor.
Lafı dolandırmayalım: Fisher’ın insanı bir şekilde dürten okunmaya değer kitabı, içinde bulunduğumuz durumun sahip olduğumuz teşhislerinin en iyisi! Günlük yaşamdan ve popüler kültürden örneklerle, ancak teorik sıkılığı da feda etmeden ideolojik sefilliğimizin amansız bir tasvirini yapıyor. Kitap radikal sol bir perspektiften yazılmış olsa da Fisher’ın önerdiği çözümler pek kolay değil. Kapitalist Gerçekçilik azimli teorik ve politik bir iş için ayılma çağrısı; yapışkan atmosferimizde özgürce nefes almamızı mümkün kılıyor.
Slavoj Žižek
Geleceğimize ne oldu? Mark Fisher bir kültürel teşhis erbabı ve Kapitalist Gerçekçilik’te günümüz kültür kaygısının belirtilerini inceliyor. Başka Bir Alternatifin Olmadığının bize tekrar tekrar anlatıldığı bir dünyada yaşıyoruz. “Tam zamanında” piyasasının acımasız talepleri tüm ümidimizi ve inancımızı tüketti. Sonsuz Bir Şimdide yaşadığımızdan artık bugünkünden farklı bir geleceği tahayyül etmeyi beceremiyoruz gibi. Bu kitap içine battığımız insanların iyi olduğuna inanmamaya dair yaygın kanının parlak bir analizini sunar ve hatta panzehir olasılığını da gösterir.
Steven Shaviro