Kapitalist ekonomilerde devlet müdahalesinin biçimi, genel olarak, üç farklı bakış açısıyla açıklanabilir. Birinci bakış açısına göre kamu politikası, yurttaşların demokratik yollarla (oy kullanmak suretiyle) ifade ettikleri tercihlerine bağlıdır: Halk hâkimiyeti. Burada demokrasinin iktisadi teorileri ve neo-liberal teoriler ön plana çıkmaktadır. İkinci bakış açısı devletlerin toplumdan etkilenmediğini, otonom kurumlar olduğunu, kendi çıkarlarına uygun şekilde
hareket ettiklerini savunur: Devletin hâkimiyeti. Devlet otonomisinin kökenleri ve yapısı çoğunlukla Marksist temelde açıklanır. Üçüncü bakış açısı ise devletlerin hareket sahalarının, üretken kaynakların özel mülkiyetini elinde tutan kişilerin çıkarlarınca kısıtlandığını iddia eder: Sermayenin hâkimiyeti. Marksist devlet teorilerinin savunduğu bu bakış açısına göre devlet yöneticilerinin şahsi çıkarları ve mefhumları olabilir ancak istisnasız tüm
hükümetlerin hedeflerini gerçekleştirebilme kapasitesi, sermayenin kamu iktidarınca sınırlandırılmıştır.
Elinizdeki kitap bu bakış açılarını oldukça sistematik bir biçimde inceleyip, ampirik ve mantıksal eleştirilere tabi
tutmaktadır.
Kapitalist ekonomilerde devlet müdahalesinin biçimi, genel olarak, üç farklı bakış açısıyla açıklanabilir. Birinci bakış açısına göre kamu politikası, yurttaşların demokratik yollarla (oy kullanmak suretiyle) ifade ettikleri tercihlerine bağlıdır: Halk hâkimiyeti. Burada demokrasinin iktisadi teorileri ve neo-liberal teoriler ön plana çıkmaktadır. İkinci bakış açısı devletlerin toplumdan etkilenmediğini, otonom kurumlar olduğunu, kendi çıkarlarına uygun şekilde
hareket ettiklerini savunur: Devletin hâkimiyeti. Devlet otonomisinin kökenleri ve yapısı çoğunlukla Marksist temelde açıklanır. Üçüncü bakış açısı ise devletlerin hareket sahalarının, üretken kaynakların özel mülkiyetini elinde tutan kişilerin çıkarlarınca kısıtlandığını iddia eder: Sermayenin hâkimiyeti. Marksist devlet teorilerinin savunduğu bu bakış açısına göre devlet yöneticilerinin şahsi çıkarları ve mefhumları olabilir ancak istisnasız tüm
hükümetlerin hedeflerini gerçekleştirebilme kapasitesi, sermayenin kamu iktidarınca sınırlandırılmıştır.
Elinizdeki kitap bu bakış açılarını oldukça sistematik bir biçimde inceleyip, ampirik ve mantıksal eleştirilere tabi
tutmaktadır.