Yetmişli yılların Türkiye’si, çocukluk çağını geride bırakıp gençliğin eşiğini yeni atlamış neslin büyük bir çoğunluğu için çok türlü zorluklarla doluydu.
Varlıkla yokluk ve yaşamakla yok olmak arasında gözle görülmeyen ama bir o kadar da keskin bir çizgivardı önlerinde. Yüreklerinde bir heyecan, can kafeslerinde bir ürperti ile yaşamaya alışmış olan bu gençler, omuzlarında ağır bir yükle yol alıyordu.
Şahin bunları hiç düşünmüyordu o günlerde.
Birbirini sabırsızca kovalayan rutin sabahlarda yarı makineleşmiş şekilde güne başlıyor, üstlendiği sorumlulukları eksiksiz yerine getiriyordu.
“KARANLIK YILLAR, DERİN BİR AŞK HİKAYESİ,
SIRADAN İNSANLARIN BİR ANDA HEYECANLI BİR
MACERAYA DÖNEN YAŞAMLARI...”
Yetmişli yılların Türkiye’si, çocukluk çağını geride bırakıp gençliğin eşiğini yeni atlamış neslin büyük bir çoğunluğu için çok türlü zorluklarla doluydu.
Varlıkla yokluk ve yaşamakla yok olmak arasında gözle görülmeyen ama bir o kadar da keskin bir çizgivardı önlerinde. Yüreklerinde bir heyecan, can kafeslerinde bir ürperti ile yaşamaya alışmış olan bu gençler, omuzlarında ağır bir yükle yol alıyordu.
Şahin bunları hiç düşünmüyordu o günlerde.
Birbirini sabırsızca kovalayan rutin sabahlarda yarı makineleşmiş şekilde güne başlıyor, üstlendiği sorumlulukları eksiksiz yerine getiriyordu.
“KARANLIK YILLAR, DERİN BİR AŞK HİKAYESİ,
SIRADAN İNSANLARIN BİR ANDA HEYECANLI BİR
MACERAYA DÖNEN YAŞAMLARI...”