“Hem yürüyor hem de derin düşüncelere dalıyordu. Gözünde canlanan bir olay yüz hatlarını geriyor, onu sıkıntıya sokuyordu. Artık yürüme isteği azalmış ve düşünceleri onu yormuştu ki karşısına çıkan, üstü yarı kapalı, ahşap tarzda yapılmış sığınak imdadına yetişti. Hemen oraya doğru ilerledi ve yarı aralık kapıdan içeri girdi. Bu mekân daha önce ev olarak kullanılırken sahiplerinin terki diyar etmesiyle harabe haline gelmiş bir yapıydı. Bazı tadilatlarını elbirliğiyle yapan köy halkı, kasabaya gidip gelirken orada dinlenir, soluklanırdı.
Gözüne ilişen tahta iskemleye kendini bırakıverdi. Üzerinde büyük bir yorgunluk hissediyordu. Cebinden sigarasını çıkarıp bir tane yaktı ve öyle bir çekti ki sanki yarıya indirdi. Kafasını meşgul eden konuyu düşündükçe vücudunda soğuk bir terleme oluşuyor, bitkinliği bir kat daha artıyordu.”
“Hem yürüyor hem de derin düşüncelere dalıyordu. Gözünde canlanan bir olay yüz hatlarını geriyor, onu sıkıntıya sokuyordu. Artık yürüme isteği azalmış ve düşünceleri onu yormuştu ki karşısına çıkan, üstü yarı kapalı, ahşap tarzda yapılmış sığınak imdadına yetişti. Hemen oraya doğru ilerledi ve yarı aralık kapıdan içeri girdi. Bu mekân daha önce ev olarak kullanılırken sahiplerinin terki diyar etmesiyle harabe haline gelmiş bir yapıydı. Bazı tadilatlarını elbirliğiyle yapan köy halkı, kasabaya gidip gelirken orada dinlenir, soluklanırdı.
Gözüne ilişen tahta iskemleye kendini bırakıverdi. Üzerinde büyük bir yorgunluk hissediyordu. Cebinden sigarasını çıkarıp bir tane yaktı ve öyle bir çekti ki sanki yarıya indirdi. Kafasını meşgul eden konuyu düşündükçe vücudunda soğuk bir terleme oluşuyor, bitkinliği bir kat daha artıyordu.”