Küçük oğul, henüz doğmamış büyük oğlunu öldürmüştü Âdem’in. Katil olamayacak kadar masumdu üstelik. Bilmek istiyordu babasını. Yeni gün yaklaşırken, gece ve aydınlık iç içeydi. Bulundukları koyu saran şekiller hâlâ bulanıktı. Ağaçların, kayaların silueti, olmayan varlıkları yaratıyordu. Alacakaranlık gücünü yitirmeden cesaretini topladı. Geçmiş olan bilinmeden ortak gelecek olamazdı. Tamam, dedi, eşlik edebilirim sanırım. Sen genç bir zeytin fidanısın, bense ölü bir dal parçası.
Birkaç saatlik rüyalar satın alan, yanlış yollarda yürüyen, yorulan, insanlığı öldürüp kurtuluşa ermek isteyen, deliren, kendine yabancılaşan, sorgulayan, gerçekle yüzleşen karakterlerin öyküleri…
Adnan Ifran, ilk öykü kitabında Kara Keşiş’inin nedenlerini, insanlığın unutulmuş birlikteliğini, inancı ve hayatı sorgulayan, felsefi düşünüşün küçük okulunu öyküleriyle buluşturan bir anlatıcı.
Küçük oğul, henüz doğmamış büyük oğlunu öldürmüştü Âdem’in. Katil olamayacak kadar masumdu üstelik. Bilmek istiyordu babasını. Yeni gün yaklaşırken, gece ve aydınlık iç içeydi. Bulundukları koyu saran şekiller hâlâ bulanıktı. Ağaçların, kayaların silueti, olmayan varlıkları yaratıyordu. Alacakaranlık gücünü yitirmeden cesaretini topladı. Geçmiş olan bilinmeden ortak gelecek olamazdı. Tamam, dedi, eşlik edebilirim sanırım. Sen genç bir zeytin fidanısın, bense ölü bir dal parçası.
Birkaç saatlik rüyalar satın alan, yanlış yollarda yürüyen, yorulan, insanlığı öldürüp kurtuluşa ermek isteyen, deliren, kendine yabancılaşan, sorgulayan, gerçekle yüzleşen karakterlerin öyküleri…
Adnan Ifran, ilk öykü kitabında Kara Keşiş’inin nedenlerini, insanlığın unutulmuş birlikteliğini, inancı ve hayatı sorgulayan, felsefi düşünüşün küçük okulunu öyküleriyle buluşturan bir anlatıcı.