1829 Edirne Antlaşması’ndan sonra bölgeyi işgal eden Ruslar, Osmanlı Ermenilerini, Türkmençay Antlaşması’ndan sonra da İran Ermenilerini Kafkaslara getirerek Dağlık Karabağ’a yerleştirmiştir. Sorunun başlangıç tarihi daha çok bu döneme tekabül etmektedir. Günümüzde Kafkas’ta Karabağ sorunundan daha ziyade bir Ermeni terör sorunu bulunmaktadır.
Peki, Karabağ neresidir, tarihsel sürecin süzgecinden nasıl geçti, neden sorun hâline geldi ve bu sorunu kimler ortaya çıkaardı? Bu ve bunun gibi soruların geçmişi çalışmada yanıt bulurken, günümüzdekine ise aslında dünya tanık olmaktadır. Hem Osmanlı’nın son döneminde hem de Sovyetler sonrasında meydana gelen Ermeni terörü ve Karabağ sorunu konusunda bugüne kadar pek çok eser yayınlanmıştır. Yayınlanan bu eserlerin büyük bölümü, Ermenilerce veya onların asılsız tezlerini destekleyenlerce kaleme alınmış olup subjektif kıstaslara dayanmaktadır.
Karabağ konusunda özellikle son yıllarda Azerbaycan’da yayınlanan eserlerle ilgili araştırmacılara yol gösterecek çalışmalar yok denecek kadar azdır. Zengin içerikli kitap, dergi, gazete ve bu konuda yazılmış eserlerden araştırmacıların faydalanmasıyla ileride bu tarzda yapılacak daha kapsamlı çalışmalara da yol gösterileceği kanaatindeyiz. Artık Azerbaycan’da “Dağlık-Yukarı Karabağ, Dağlık Karabağ Muhtar Vilayeti” adlı siyasi yer ve sorun yoktur. Azerbaycan’ın ezelî ve ebedî Türk yurdu Karabağ vardır. Aslında bu hep böyleydi. Bu kitap, keşmekeşli süreçlerden geçen Karabağ’ın tarihini ve kültürünü başlangıçtan günümüze kadar sizlere sunmaktadır.
1829 Edirne Antlaşması’ndan sonra bölgeyi işgal eden Ruslar, Osmanlı Ermenilerini, Türkmençay Antlaşması’ndan sonra da İran Ermenilerini Kafkaslara getirerek Dağlık Karabağ’a yerleştirmiştir. Sorunun başlangıç tarihi daha çok bu döneme tekabül etmektedir. Günümüzde Kafkas’ta Karabağ sorunundan daha ziyade bir Ermeni terör sorunu bulunmaktadır.
Peki, Karabağ neresidir, tarihsel sürecin süzgecinden nasıl geçti, neden sorun hâline geldi ve bu sorunu kimler ortaya çıkaardı? Bu ve bunun gibi soruların geçmişi çalışmada yanıt bulurken, günümüzdekine ise aslında dünya tanık olmaktadır. Hem Osmanlı’nın son döneminde hem de Sovyetler sonrasında meydana gelen Ermeni terörü ve Karabağ sorunu konusunda bugüne kadar pek çok eser yayınlanmıştır. Yayınlanan bu eserlerin büyük bölümü, Ermenilerce veya onların asılsız tezlerini destekleyenlerce kaleme alınmış olup subjektif kıstaslara dayanmaktadır.
Karabağ konusunda özellikle son yıllarda Azerbaycan’da yayınlanan eserlerle ilgili araştırmacılara yol gösterecek çalışmalar yok denecek kadar azdır. Zengin içerikli kitap, dergi, gazete ve bu konuda yazılmış eserlerden araştırmacıların faydalanmasıyla ileride bu tarzda yapılacak daha kapsamlı çalışmalara da yol gösterileceği kanaatindeyiz. Artık Azerbaycan’da “Dağlık-Yukarı Karabağ, Dağlık Karabağ Muhtar Vilayeti” adlı siyasi yer ve sorun yoktur. Azerbaycan’ın ezelî ve ebedî Türk yurdu Karabağ vardır. Aslında bu hep böyleydi. Bu kitap, keşmekeşli süreçlerden geçen Karabağ’ın tarihini ve kültürünü başlangıçtan günümüze kadar sizlere sunmaktadır.