Bu kitap, Doğu Karadeniz Bölgesi'nin bir bölümünün Pontus ya da Pontos olarak adlandırılmasındaki tarihi yanılgıları ortadan kaldıracak arkeolojik ve tarihsel kanıtları yerel, ulusal ve batı kaynaklı eserlere dayanarak ortaya koymakta ve bu adlandırmaya dayalı sözde bir Pontus Meselesinin propaganda ve yanlı bir politika ile uluslararası düzeye nasıl çekilmek istendiğini tartışmaktadır. Bu çerçevede Birinci Dünya Savaşı'nda bölgenin işgal edilmesi ile birlikte bölgede yaşanan olaylar Gümüşhane ili kapsamında Hafız Mehmet'in Ermeni komitacılar tarafından şehit edilmesine şahit olanların anlattıkları ile ortaya konulmuş ve işgalden sonra bölgeyi tekrar ele geçiren Osmanlı Ordusu ile kurtuluşa kadar giden hadiseler ele alınmıştır.
Bu kitap, Doğu Karadeniz Bölgesi'nin bir bölümünün Pontus ya da Pontos olarak adlandırılmasındaki tarihi yanılgıları ortadan kaldıracak arkeolojik ve tarihsel kanıtları yerel, ulusal ve batı kaynaklı eserlere dayanarak ortaya koymakta ve bu adlandırmaya dayalı sözde bir Pontus Meselesinin propaganda ve yanlı bir politika ile uluslararası düzeye nasıl çekilmek istendiğini tartışmaktadır. Bu çerçevede Birinci Dünya Savaşı'nda bölgenin işgal edilmesi ile birlikte bölgede yaşanan olaylar Gümüşhane ili kapsamında Hafız Mehmet'in Ermeni komitacılar tarafından şehit edilmesine şahit olanların anlattıkları ile ortaya konulmuş ve işgalden sonra bölgeyi tekrar ele geçiren Osmanlı Ordusu ile kurtuluşa kadar giden hadiseler ele alınmıştır.