İran, Azerbaycan, Bağdat ve Doğu Anadolu’nun büyük bir bölümüne egemen olan ve atalarının kurduğu Karakoyunlu Devleti’ni zirveye çıkaran Cihânşâh (802-872/1399-1467), siyasi ve tarihî kişiliği yanında bir şairdir de.
Cihânşâh, Hakîkî mahlasıyla Farsça ve Türkçe şiirler söyleyerek hem Türk dili ve edebiyatı hem de Fars dili ve edebiyatında söz sahibi olmuş, Türk tarihi ve kültürünün önemli ve büyük şahsiyetlerinden biridir.
Başlarım söze mekândan münezzeh [Rabb’]in övgüsüyle,
Bu sözüm kalıcı olsun diye.
* * * *
Peygamberlerin şahı, âlemin elçisi,
Tüm sefa ehlinin kılavuzu, rehberi…
O, dünya padişahıdır, bense bir dilenci;
Nasıl feda etmem onun yolunda kendimi!
İran, Azerbaycan, Bağdat ve Doğu Anadolu’nun büyük bir bölümüne egemen olan ve atalarının kurduğu Karakoyunlu Devleti’ni zirveye çıkaran Cihânşâh (802-872/1399-1467), siyasi ve tarihî kişiliği yanında bir şairdir de.
Cihânşâh, Hakîkî mahlasıyla Farsça ve Türkçe şiirler söyleyerek hem Türk dili ve edebiyatı hem de Fars dili ve edebiyatında söz sahibi olmuş, Türk tarihi ve kültürünün önemli ve büyük şahsiyetlerinden biridir.
Başlarım söze mekândan münezzeh [Rabb’]in övgüsüyle,
Bu sözüm kalıcı olsun diye.
* * * *
Peygamberlerin şahı, âlemin elçisi,
Tüm sefa ehlinin kılavuzu, rehberi…
O, dünya padişahıdır, bense bir dilenci;
Nasıl feda etmem onun yolunda kendimi!