Karamanlıca İstanbul’un Fethi Feth-i Konstantiniye

Stok Kodu:
9786257660037
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
339
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-03
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%28 indirimli
300,00TL
216,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 26,40TL
Temin süresi 2 gündür.
9786257660037
950609
Karamanlıca İstanbul’un Fethi Feth-i Konstantiniye
Karamanlıca İstanbul’un Fethi Feth-i Konstantiniye
216.00

Karamanlıların, Bizans’ta paralı askerlik yapan Türkler mi yoksa asimile olmuş Ortodoks Rumlar mı olduğu tartışmalıdır. Yunanca bilmemelerine rağmen 1923’te Lozan Anlaşması’yla yapılan nüfus mübadelesinde Yunanistan’a gönderilen Karamanlılar Yunan harfleriyle Türkçe yazmışlardır. İstanbul’un fethini anlatan bu kitap, kökenini Bizans’a dayandırmasına rağmen Osmanlı Devleti’nin bir vatandaşı olduğunun bilincindeki bir Karamanlı tarafından yazılmıştır. Nevşehirli Berber Yosif Ağa’nın oğlu Simeonidis eserini Rum, Osmanlı ve Avrupalı tarihçilerden faydalanarak tarafsız bir tutumla hazırlamaya gayret eder. Eser boyunca Bizans İmparatorluğunun çaresizliği ve Avrupalıların duyarsızlığı vurgulanır. İstanbul Kuşatmasında Turkopulos denilen Hristiyan Türkler bile Bizans saflarında savaşırken Batı’dan gerçek bir yardım gelmez. İmparator Konstantinos Paleologos’un anlaşmak zorunda kaldığı Katolik Vatikan’ın “kiliselerin birleşmesi” şartı Ortodoksları çok incitir. Patrik Gennadios “Allah’tan ümidinizi kestiniz de Avrupalılara mı yanaştınız? İstanbul nasıl olsa Osmanlıların eline geçecek, elinizde sadece dinsizlik kalacak, yazıklar olsun size!” yazan bir kâğıdı odasının kapısına yapıştırırken Başvekil Lukas Notaras da şu meşhur sözü söyler: “İstanbul’da Papa kalpağını görmektense Türk külahını görmek daha hayırlıdır!”

Karamanlıların, Bizans’ta paralı askerlik yapan Türkler mi yoksa asimile olmuş Ortodoks Rumlar mı olduğu tartışmalıdır. Yunanca bilmemelerine rağmen 1923’te Lozan Anlaşması’yla yapılan nüfus mübadelesinde Yunanistan’a gönderilen Karamanlılar Yunan harfleriyle Türkçe yazmışlardır. İstanbul’un fethini anlatan bu kitap, kökenini Bizans’a dayandırmasına rağmen Osmanlı Devleti’nin bir vatandaşı olduğunun bilincindeki bir Karamanlı tarafından yazılmıştır. Nevşehirli Berber Yosif Ağa’nın oğlu Simeonidis eserini Rum, Osmanlı ve Avrupalı tarihçilerden faydalanarak tarafsız bir tutumla hazırlamaya gayret eder. Eser boyunca Bizans İmparatorluğunun çaresizliği ve Avrupalıların duyarsızlığı vurgulanır. İstanbul Kuşatmasında Turkopulos denilen Hristiyan Türkler bile Bizans saflarında savaşırken Batı’dan gerçek bir yardım gelmez. İmparator Konstantinos Paleologos’un anlaşmak zorunda kaldığı Katolik Vatikan’ın “kiliselerin birleşmesi” şartı Ortodoksları çok incitir. Patrik Gennadios “Allah’tan ümidinizi kestiniz de Avrupalılara mı yanaştınız? İstanbul nasıl olsa Osmanlıların eline geçecek, elinizde sadece dinsizlik kalacak, yazıklar olsun size!” yazan bir kâğıdı odasının kapısına yapıştırırken Başvekil Lukas Notaras da şu meşhur sözü söyler: “İstanbul’da Papa kalpağını görmektense Türk külahını görmek daha hayırlıdır!”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat