Bernhard'dan Marcuse ve Heidegger'e, Demirkubuz ve Salman Rushdie'den Deleuze'e, Adorno'dan Gasset ve Zizek'e uzanan kuramsal bir yolculuğun tanığı olan Karanlığın Aristokrasisi, hatasızlık ve haklılık gibi ağır iddialardan uzak, okuru düşünsel bir keşfe çağırıyor. İlk bölümünde, Deleuze ve Adorno'yu birlikte okuyan bu çalışma, ikinci bölümünde; edebiyat, felsefe ve siyasal kuram birlikteliğini içinde bulunduğumuz dijital çağa yönelik düşünsel bir sorgulamaya dönüştürüyor. Kitap, kimi yönleriyle bir giriş kitabı özelliği gösterebildiği gibi siyasal kuramı tembelliğinden kurtarmaya yönelik katkı niteliği taşıyor.
“Benim burada yapmak istediğim, öncelikle düşünsel öz güvenin, düşünür ya da düşünce bekçiliğiyle uzaktan yakından bir alakası olmadığını göstermektir. Karanlığın Aristokrasisi, bezdirici ezberlerin ya da okumaya sınır çeken yaklaşımların hükmünde, insanı düşünceden, felsefeden ve entelektüel uğraştan soğutan, iktidarını dayattığı yetersizlik duygusundan alan ikliminde nefes alınabileceğine dair düşünsel bir tanıklıktır”.
Bernhard'dan Marcuse ve Heidegger'e, Demirkubuz ve Salman Rushdie'den Deleuze'e, Adorno'dan Gasset ve Zizek'e uzanan kuramsal bir yolculuğun tanığı olan Karanlığın Aristokrasisi, hatasızlık ve haklılık gibi ağır iddialardan uzak, okuru düşünsel bir keşfe çağırıyor. İlk bölümünde, Deleuze ve Adorno'yu birlikte okuyan bu çalışma, ikinci bölümünde; edebiyat, felsefe ve siyasal kuram birlikteliğini içinde bulunduğumuz dijital çağa yönelik düşünsel bir sorgulamaya dönüştürüyor. Kitap, kimi yönleriyle bir giriş kitabı özelliği gösterebildiği gibi siyasal kuramı tembelliğinden kurtarmaya yönelik katkı niteliği taşıyor.
“Benim burada yapmak istediğim, öncelikle düşünsel öz güvenin, düşünür ya da düşünce bekçiliğiyle uzaktan yakından bir alakası olmadığını göstermektir. Karanlığın Aristokrasisi, bezdirici ezberlerin ya da okumaya sınır çeken yaklaşımların hükmünde, insanı düşünceden, felsefeden ve entelektüel uğraştan soğutan, iktidarını dayattığı yetersizlik duygusundan alan ikliminde nefes alınabileceğine dair düşünsel bir tanıklıktır”.