Bir zamanlar, Almanya'nın Berlin kentinde Albinus adında bir adam yaşardı. Zengindi, saygındı, mutluydu: günün birinde gencecik bir metres uğruna karısını terk etti: sevdi sevilmedi ve yaşamı felaketle son buldu.Yüzünde usta bir kumarbazın ya da kendinden çok emin bir sihirbazın sinsi tebessümüyle, daha ilk paragrafta "elini açık eden" kaç usta yazar tanıyorsunuz? Sayıları çok değil... Vladimir Nabokov, iyi edebiyatın 'hikâye'den çok 'hikâyeyi anlatan'dan kaynaklandığını savunan ve okurunu hep şaşırtan büyük bir üslûpçu, 20. yüzyılın en kendine özgü yazarlarından biri.
Burjuva evliliğini acımasızca alaya alan Karanlıkta Kahkaha da tıpkı 'Maşenka', 'Göz', 'İnfaza Çağrı' gibi, onun Berlin dönemi romanlarından. 1932'de Kamera Obskura adıyla Rusça yayımlanmış, sonra yazarı tarafından İngilizce'ye çevrilmiş, 1960'ta tekrar gözden geçirilmiş. Bir eleştirmenin deyimiyle "zalimane bir başyapıt" bu; okurunu en "fotoroman" bir durumdan şu "insanlık komedyası" denen şeyin en karanlık uçurumlarına yuvarlıyor.' Sebastian Knight'ın Gerçek Yaşamı', 'Edebiyat Dersleri' ve tabii 'Lolita' yazarının bu küçük başyapıtını, yazarın karanlık kahkahasını Türkçe'ye aynı tüyler ürperticilikle aktaran Pınar Kür'ün usta işi çevirisiyle sunuyoruz.
Bir zamanlar, Almanya'nın Berlin kentinde Albinus adında bir adam yaşardı. Zengindi, saygındı, mutluydu: günün birinde gencecik bir metres uğruna karısını terk etti: sevdi sevilmedi ve yaşamı felaketle son buldu.Yüzünde usta bir kumarbazın ya da kendinden çok emin bir sihirbazın sinsi tebessümüyle, daha ilk paragrafta "elini açık eden" kaç usta yazar tanıyorsunuz? Sayıları çok değil... Vladimir Nabokov, iyi edebiyatın 'hikâye'den çok 'hikâyeyi anlatan'dan kaynaklandığını savunan ve okurunu hep şaşırtan büyük bir üslûpçu, 20. yüzyılın en kendine özgü yazarlarından biri.
Burjuva evliliğini acımasızca alaya alan Karanlıkta Kahkaha da tıpkı 'Maşenka', 'Göz', 'İnfaza Çağrı' gibi, onun Berlin dönemi romanlarından. 1932'de Kamera Obskura adıyla Rusça yayımlanmış, sonra yazarı tarafından İngilizce'ye çevrilmiş, 1960'ta tekrar gözden geçirilmiş. Bir eleştirmenin deyimiyle "zalimane bir başyapıt" bu; okurunu en "fotoroman" bir durumdan şu "insanlık komedyası" denen şeyin en karanlık uçurumlarına yuvarlıyor.' Sebastian Knight'ın Gerçek Yaşamı', 'Edebiyat Dersleri' ve tabii 'Lolita' yazarının bu küçük başyapıtını, yazarın karanlık kahkahasını Türkçe'ye aynı tüyler ürperticilikle aktaran Pınar Kür'ün usta işi çevirisiyle sunuyoruz.