“- Niye anlatmıyorsun?
- Neyi?
- Neden böyle davrandığını?
- Bilmiyor musun?
- Bilmiyorum.
- Bilmiyorsan ben de anlatmıyorum.
- Ama çok saçma! Bilmiyorsam anlatman lazım.
- Bence senin bilmen lazım.
- Başka bir şey söylemeyecek misin?
- Kaset var ya işte.”
Şimdi şöyle... İrem'le 1990'da tanıştık. Ben 13 yaşındaydım, o 12. Ben tabii küt diye âşık oldum, gittim bir karışık kaset hazırladım. Ama İrem'in derdi başkaymış. Sanırım. Tam da emin olamadım. Sonra tuhaf bir şey oldu, 10 yılda bir karşılaşmaya başladık. Saat gibi, aksatmadan. Hayat ya bizle dalga geçiyordu ya da bize yeni bir şans veriyordu. Sonuçta iş öyle bir yere geldi ki 20 yıldır birlikteydik ama daha ilişkimiz başlamamıştı. Karışık mesele. Senaryo, roman ve sinema yazılarıyla tanıdığımız Uygar Şirin, Anne Tut Elimi ve Büyük Deniz Yükseliyor'un ardından üçüncü romanıyla okurların karşısında. Bu kez aşktan söz ediyor ve fonda Sezen Aksu'dan Göksel'e, MFÖ'den Mirkelam'a, Erkin Koray'dan Duman'a Türkiye'nin son 40 yılından onlarca şarkı çalıyor.
“- Niye anlatmıyorsun?
- Neyi?
- Neden böyle davrandığını?
- Bilmiyor musun?
- Bilmiyorum.
- Bilmiyorsan ben de anlatmıyorum.
- Ama çok saçma! Bilmiyorsam anlatman lazım.
- Bence senin bilmen lazım.
- Başka bir şey söylemeyecek misin?
- Kaset var ya işte.”
Şimdi şöyle... İrem'le 1990'da tanıştık. Ben 13 yaşındaydım, o 12. Ben tabii küt diye âşık oldum, gittim bir karışık kaset hazırladım. Ama İrem'in derdi başkaymış. Sanırım. Tam da emin olamadım. Sonra tuhaf bir şey oldu, 10 yılda bir karşılaşmaya başladık. Saat gibi, aksatmadan. Hayat ya bizle dalga geçiyordu ya da bize yeni bir şans veriyordu. Sonuçta iş öyle bir yere geldi ki 20 yıldır birlikteydik ama daha ilişkimiz başlamamıştı. Karışık mesele. Senaryo, roman ve sinema yazılarıyla tanıdığımız Uygar Şirin, Anne Tut Elimi ve Büyük Deniz Yükseliyor'un ardından üçüncü romanıyla okurların karşısında. Bu kez aşktan söz ediyor ve fonda Sezen Aksu'dan Göksel'e, MFÖ'den Mirkelam'a, Erkin Koray'dan Duman'a Türkiye'nin son 40 yılından onlarca şarkı çalıyor.