Karl Marx’ın Son Yılları Entelektüel Bir Yaşam Öyküsü
Karl Marx yaşamının son yıllarında, hayatını kaybettiği 1883’ten önce, bakışını farklı yönlere de çevirdi: Dönemin yeni antropolojik keşiflerinden sonuçlar çıkararak kapitalizm öncesi toplumlardaki komünal mülkiyet biçimlerini analiz etti, Rusya’da yükselen halkçı hareketi inceledi, Hindistan, İrlanda, Cezayir ve Mısır’daki sömürgeci baskıya eleştirilerini yöneltti.
Marcello Musto, Karl Marx’ın Son Yılları’nda bütün bunları gözler önüne sererek Marx’ın çalışmaları hakkındaki iki yanlış algıyı kırmayı da hedefliyor. Bu algılardan ilki Marx’ın son yıllarında yazmaya son verdiği, ikincisi ise Marx’ın bir Avrupa-merkezci olduğu ve yalnızca sınıf çelişkisine odaklandığı.
Marcello Musto, Marx’ın son elyazmalarına, defterlerine ve mektuplarına başvurarak, çağdaş eleştirmenlerinin ve takipçilerinin çoğu tarafından resmedilenden farklı bir Karl Marx çıkarıyor karşımıza. Böylece, bu çalışma, Marx’ın yaşamına dair eksik bırakılmış bir dönemi okurlara sunarken, büyük düşünür ve eylemci hakkındaki önyargıları ve yanlış değerlendirmeleri de karşısına alıyor, onun bazı temel kavramlarının yeniden ve daha derinlemesine bir araştırmasını yapıyor.
Marksizmi ve Marx’ı daha yakından tanımak isteyen ve bütünlüklü bir kavrayış arayan herkese…
Karl Marx yaşamının son yıllarında, hayatını kaybettiği 1883’ten önce, bakışını farklı yönlere de çevirdi: Dönemin yeni antropolojik keşiflerinden sonuçlar çıkararak kapitalizm öncesi toplumlardaki komünal mülkiyet biçimlerini analiz etti, Rusya’da yükselen halkçı hareketi inceledi, Hindistan, İrlanda, Cezayir ve Mısır’daki sömürgeci baskıya eleştirilerini yöneltti.
Marcello Musto, Karl Marx’ın Son Yılları’nda bütün bunları gözler önüne sererek Marx’ın çalışmaları hakkındaki iki yanlış algıyı kırmayı da hedefliyor. Bu algılardan ilki Marx’ın son yıllarında yazmaya son verdiği, ikincisi ise Marx’ın bir Avrupa-merkezci olduğu ve yalnızca sınıf çelişkisine odaklandığı.
Marcello Musto, Marx’ın son elyazmalarına, defterlerine ve mektuplarına başvurarak, çağdaş eleştirmenlerinin ve takipçilerinin çoğu tarafından resmedilenden farklı bir Karl Marx çıkarıyor karşımıza. Böylece, bu çalışma, Marx’ın yaşamına dair eksik bırakılmış bir dönemi okurlara sunarken, büyük düşünür ve eylemci hakkındaki önyargıları ve yanlış değerlendirmeleri de karşısına alıyor, onun bazı temel kavramlarının yeniden ve daha derinlemesine bir araştırmasını yapıyor.
Marksizmi ve Marx’ı daha yakından tanımak isteyen ve bütünlüklü bir kavrayış arayan herkese…