İşsizlik, eğitim ve sağlık imkânlarının kötüleşmesi, ekonomik kriz, artan intiharlar, boşanmalar, kadın ve çocuk tacizleri, cinayetler, yapılan usulsüzlükler, yolsuzluklar, adaletsizlikler birden gündemden düşürülerek yerine herkesi ilgilendiren ama dar bir çevrenin detaylarını bildiği, istifade ettiği Kanal İstanbul Projesi kondu.
Devamında her konuda uzman(!), her derde derman, her kilide maymuncuk babından zekâ ve donanım abidesi yorumcuların sırasıyla tüm havuz “kanal”larında dolaştırılması sureti ile kamuoyu desteği alınmaya çalışıldı. Kanal kanal dönen bu adamların sahipleri, Joseph Goebbels'e parmak ısırtırcasına yapıyordu propagandalarını. İşin içine yer altındaki hazinelerden tutun, beka sorunu, hatta din ile iman bile katılıyordu. Fakat bu sefer gözden kaçırdıkları bir şey vardı. İktidarın ve devşirilmiş medyanın, mankurta çevrilmiş iş dünyasının, ihale ile prangalanmış müteahhitlerin, koltukla ruhu satın alınmış bürokratların tüm imkânları seferber etmesine karşın, korkmayan, itiraz eden, yüksek sesle şehrine, ülkesine sahip çıkan insanlar vardı.
“Ya Kanal, Ya İstanbul!”
Son dönemin özgün ve cesur kalemlerinden Gazeteci-Yazar Sinan Eskicioğlu, Kanal İstanbul gibi sadece İstanbul'u değil, bütün Türkiye'yi etkileyen, ilgilendiren bir projenin tüm boyutlarıyla bilinmesi gerekliliğinden hareketle nerdeyse tamamı açık kaynaklardan, yorum ve analizlerden oluşan bu kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladı…
Zira herkesin konuştuğu ama çok az kişinin detayını bildiği bu projenin kamuoyunda hak ettiği kadar tartışılmadığı değerlendirilmektedir.
Konuya vakıf olunarak yapılan tartışma, değerlendirme ve analizler sonucunda demokratik bir referandumun yapılması demokrasi ve kent kültürümüz açısından çok değerli olacaktır.
“Ben yaptım, oldu!” anlayışının sona ermesi umuduyla Katar İstanbul kitabımızın zihin açıcı olmasını diliyoruz.
Objektif okuyun, kararı özgür verin.
İşsizlik, eğitim ve sağlık imkânlarının kötüleşmesi, ekonomik kriz, artan intiharlar, boşanmalar, kadın ve çocuk tacizleri, cinayetler, yapılan usulsüzlükler, yolsuzluklar, adaletsizlikler birden gündemden düşürülerek yerine herkesi ilgilendiren ama dar bir çevrenin detaylarını bildiği, istifade ettiği Kanal İstanbul Projesi kondu.
Devamında her konuda uzman(!), her derde derman, her kilide maymuncuk babından zekâ ve donanım abidesi yorumcuların sırasıyla tüm havuz “kanal”larında dolaştırılması sureti ile kamuoyu desteği alınmaya çalışıldı. Kanal kanal dönen bu adamların sahipleri, Joseph Goebbels'e parmak ısırtırcasına yapıyordu propagandalarını. İşin içine yer altındaki hazinelerden tutun, beka sorunu, hatta din ile iman bile katılıyordu. Fakat bu sefer gözden kaçırdıkları bir şey vardı. İktidarın ve devşirilmiş medyanın, mankurta çevrilmiş iş dünyasının, ihale ile prangalanmış müteahhitlerin, koltukla ruhu satın alınmış bürokratların tüm imkânları seferber etmesine karşın, korkmayan, itiraz eden, yüksek sesle şehrine, ülkesine sahip çıkan insanlar vardı.
“Ya Kanal, Ya İstanbul!”
Son dönemin özgün ve cesur kalemlerinden Gazeteci-Yazar Sinan Eskicioğlu, Kanal İstanbul gibi sadece İstanbul'u değil, bütün Türkiye'yi etkileyen, ilgilendiren bir projenin tüm boyutlarıyla bilinmesi gerekliliğinden hareketle nerdeyse tamamı açık kaynaklardan, yorum ve analizlerden oluşan bu kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladı…
Zira herkesin konuştuğu ama çok az kişinin detayını bildiği bu projenin kamuoyunda hak ettiği kadar tartışılmadığı değerlendirilmektedir.
Konuya vakıf olunarak yapılan tartışma, değerlendirme ve analizler sonucunda demokratik bir referandumun yapılması demokrasi ve kent kültürümüz açısından çok değerli olacaktır.
“Ben yaptım, oldu!” anlayışının sona ermesi umuduyla Katar İstanbul kitabımızın zihin açıcı olmasını diliyoruz.
Objektif okuyun, kararı özgür verin.