Amerikan hikâyeciliğinin başyapıtları arasında sayılan ve absürt edebiyatın öncülerinden biri olarak kabul edilen Kâtip Bartleby, hiçbir şey yapmak istemeyen birinin hayata karşı kayıtsız duruşunu resmeder. Toplumsal normlara karşı sergilenen pasif bir direnişi konu alan eser, bireyin “özgür” iradesinin sınırlarını da göstererek, modern topluma ayna tutar.
Bir avukatın yanında işe başlayan sıra dışı kahramanımız, birkaç gün sonra, çalışmamayı tercih ettiğini ifade eder ve gün boyu pencereden karşıdaki duvarı izlemeye başlar. Gittikçe kendini toplumdan tamamen soyutlayarak, varoluşsal çelişkiler içerisinde yok oluşa sürüklenir.
Amerikan hikâyeciliğinin başyapıtları arasında sayılan ve absürt edebiyatın öncülerinden biri olarak kabul edilen Kâtip Bartleby, hiçbir şey yapmak istemeyen birinin hayata karşı kayıtsız duruşunu resmeder. Toplumsal normlara karşı sergilenen pasif bir direnişi konu alan eser, bireyin “özgür” iradesinin sınırlarını da göstererek, modern topluma ayna tutar.
Bir avukatın yanında işe başlayan sıra dışı kahramanımız, birkaç gün sonra, çalışmamayı tercih ettiğini ifade eder ve gün boyu pencereden karşıdaki duvarı izlemeye başlar. Gittikçe kendini toplumdan tamamen soyutlayarak, varoluşsal çelişkiler içerisinde yok oluşa sürüklenir.