Kavganın Işıklı Yamaçlarında

Stok Kodu:
9786259954882
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
298
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%27 indirimli
180,00TL
131,40TL
Taksitli fiyat: 9 x 16,06TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786259954882
1325353
Kavganın Işıklı Yamaçlarında
Kavganın Işıklı Yamaçlarında
131.40

Ferhat, Harçik Suyunu işittiğinde ayrı yataklardan akan duyguları bir ırmakta birleşip taştı. Zayıf düşen kalbi titredi. Bedeni baştan aşağı karıncalandı.
Bir sevdanın deli rüzgarına salmıştı kendini. Demir parmakların ardında, kuşatmalarda, önüne çıkan ulu dağlarda, hırçın derelerde ve nehirlerde geçitler aramıştı. Uslanmamıştı yürek. Kesintisiz bir serüvenin sonunda ilk soluğunu içine çektiği, ilk adımımı attığı, aşkını bulduğu, uğruna baş koyduğu topraklarına kavuşmuştu. Şimdi küllenmeyen aşkının doğduğu suyun kıyısında yatıyordu. Hasretin kavurucu ıstırabı bitmişti...
***
Şervanlar başlarını yıldızlı göğe kaldırdılar. Kurumuş nehir yataklarını andıran esmer yanaklarındaki çizgiler, gözyaşlarına yol oluyordu.
“Burası kardelenler ülkesidir” dedi Bawer ağlamaklı: “Kardelenler dağların engin zirvelerinde filizlenir. Buzları kırar. Taşların arasından boy atar. Başlarını gururla gün ışığına uzatırlar. Fırtınalarda savururlar tohumunu. Yeniden çiçek açarlar. Ferhat heval...”
Sesi düğümlendi, devamını getiremedi.
Ferhat’ı dağ kokusu sinmiş saçlarından öptüler. Sıra neferini sırtlayıp, bin yılların ışıklı yürüyüşünü sürdürdüler.

Ferhat, Harçik Suyunu işittiğinde ayrı yataklardan akan duyguları bir ırmakta birleşip taştı. Zayıf düşen kalbi titredi. Bedeni baştan aşağı karıncalandı.
Bir sevdanın deli rüzgarına salmıştı kendini. Demir parmakların ardında, kuşatmalarda, önüne çıkan ulu dağlarda, hırçın derelerde ve nehirlerde geçitler aramıştı. Uslanmamıştı yürek. Kesintisiz bir serüvenin sonunda ilk soluğunu içine çektiği, ilk adımımı attığı, aşkını bulduğu, uğruna baş koyduğu topraklarına kavuşmuştu. Şimdi küllenmeyen aşkının doğduğu suyun kıyısında yatıyordu. Hasretin kavurucu ıstırabı bitmişti...
***
Şervanlar başlarını yıldızlı göğe kaldırdılar. Kurumuş nehir yataklarını andıran esmer yanaklarındaki çizgiler, gözyaşlarına yol oluyordu.
“Burası kardelenler ülkesidir” dedi Bawer ağlamaklı: “Kardelenler dağların engin zirvelerinde filizlenir. Buzları kırar. Taşların arasından boy atar. Başlarını gururla gün ışığına uzatırlar. Fırtınalarda savururlar tohumunu. Yeniden çiçek açarlar. Ferhat heval...”
Sesi düğümlendi, devamını getiremedi.
Ferhat’ı dağ kokusu sinmiş saçlarından öptüler. Sıra neferini sırtlayıp, bin yılların ışıklı yürüyüşünü sürdürdüler.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat