Hans Blumenberg’in Gemi Batıyor Seyrediyorlar’ı, “Kavramsal Olmayanın Teorisine Bakış” gibi esrarengiz bir başlık taşıyan bir yazıyla sona erer. Teorinin temel koşullarıyla –yani kavramsal olarak oluşturulmakla– çelişiyor gibi görünen ve dolayısıyla pek çok muammaya yol açan bu bakış, Blumenberg’in yaşamı boyunca varlığını sürdürmüştür. Nitekim onun terekesinde yapılan muazzam keşiflerden biri de bu “bakış”ı tam gelişmiş bir Kavramsal Olmayanın Teorisi’ne kadar götüren daha uzun bir el yazmasıdır ve bu çalışma aynı zamanda, Blumenberg’in felsefi projesi için bütünüyle bir program yazısı niteliğindedir.
Yirminci yüzyılın en önemli Alman filozoflarından biri kabul edilen Hans Blumenberg, bu kitapta, kavramsal düşünmenin (ya da eksikliğin) bilişteki rolüne odaklanıyor. Bu bağlamda estetik, yaşam dünyası kavramı, mutluluk, metaforlar, olumsuzlamanın epistemik işleyişi ya da önlem almanın antropolojik işlevi gibi konular Blumenberg’in gözlemlerinin geniş yelpazesinde özellikle öne çıkıyor. Çeşitli felsefe ve edebiyat metinlerinden getirdiği örnek ve betimlemelerle Blumenberg, kavramsal düşünmenin nasıl mümkün olabileceği sorusuna dikkat çekerken, esasında insanların gerçeklikle başa çıkma biçimlerini bir araya getiriyor.
Hans Blumenberg’in Gemi Batıyor Seyrediyorlar’ı, “Kavramsal Olmayanın Teorisine Bakış” gibi esrarengiz bir başlık taşıyan bir yazıyla sona erer. Teorinin temel koşullarıyla –yani kavramsal olarak oluşturulmakla– çelişiyor gibi görünen ve dolayısıyla pek çok muammaya yol açan bu bakış, Blumenberg’in yaşamı boyunca varlığını sürdürmüştür. Nitekim onun terekesinde yapılan muazzam keşiflerden biri de bu “bakış”ı tam gelişmiş bir Kavramsal Olmayanın Teorisi’ne kadar götüren daha uzun bir el yazmasıdır ve bu çalışma aynı zamanda, Blumenberg’in felsefi projesi için bütünüyle bir program yazısı niteliğindedir.
Yirminci yüzyılın en önemli Alman filozoflarından biri kabul edilen Hans Blumenberg, bu kitapta, kavramsal düşünmenin (ya da eksikliğin) bilişteki rolüne odaklanıyor. Bu bağlamda estetik, yaşam dünyası kavramı, mutluluk, metaforlar, olumsuzlamanın epistemik işleyişi ya da önlem almanın antropolojik işlevi gibi konular Blumenberg’in gözlemlerinin geniş yelpazesinde özellikle öne çıkıyor. Çeşitli felsefe ve edebiyat metinlerinden getirdiği örnek ve betimlemelerle Blumenberg, kavramsal düşünmenin nasıl mümkün olabileceği sorusuna dikkat çekerken, esasında insanların gerçeklikle başa çıkma biçimlerini bir araya getiriyor.