Kaybolduğum Şehirler, Neşe Koçak’ın üç kıtada gezip gördüğü yerlerden esinlendiği masalsı öykülerden oluşuyor. Farklı kültürlerin büyülü mekânlarında kalabalıklara karışıp kaybolan yazar, okurlarını egzotik bir yolculuğa çıkarıyor. Şehirlere, geçmişe açılan fantastik kapılardan giren yazar, çevresine bir turist gibi dışardan değil, bir eski zaman seyyahı gibi içerden bakıyor. Gözlem ve kurgunun ustaca harmanlandığı öykülerde şimdi ile geçmiş, rüya ile gerçek arasındaki sınır çoğu yerde kayboluyor.
Nerval’in, Aurelia’da söylediği gibi, Neşe Koçak için de “Rüya, ikinci bir hayat” . Öyküleri, her biri için özel olarak çekilmiş fotoğraflar süslüyor. Yazarın görsel sanatlar alanındaki ustalığını yansıtan fotoğraflar, kitaba ayrı bir değer kazandırıyor. Fotoğrafların kitapta renkli olarak yer alması ise hayali gerçeğe dönüştürüyor.
Kaybolduğum Şehirler, Neşe Koçak’ın üç kıtada gezip gördüğü yerlerden esinlendiği masalsı öykülerden oluşuyor. Farklı kültürlerin büyülü mekânlarında kalabalıklara karışıp kaybolan yazar, okurlarını egzotik bir yolculuğa çıkarıyor. Şehirlere, geçmişe açılan fantastik kapılardan giren yazar, çevresine bir turist gibi dışardan değil, bir eski zaman seyyahı gibi içerden bakıyor. Gözlem ve kurgunun ustaca harmanlandığı öykülerde şimdi ile geçmiş, rüya ile gerçek arasındaki sınır çoğu yerde kayboluyor.
Nerval’in, Aurelia’da söylediği gibi, Neşe Koçak için de “Rüya, ikinci bir hayat” . Öyküleri, her biri için özel olarak çekilmiş fotoğraflar süslüyor. Yazarın görsel sanatlar alanındaki ustalığını yansıtan fotoğraflar, kitaba ayrı bir değer kazandırıyor. Fotoğrafların kitapta renkli olarak yer alması ise hayali gerçeğe dönüştürüyor.