Şair, yazar, edebiyat eleştirmeni, tercüman, halk bilimci olan Ötebay Turmanjanov, Kazak edebiyatında özellikle şairlik vasfı ile öne çıkmış isimlerden birisidir. Sovyet dönemi Kazak edebiyatının oluşumundaki birkaç önemli isimden birisi olmasına rağmen, Stalin'in baskı döneminde birçok aydın gibi cezaya çarptırılmış ve 20 yıl süren sürgün cezasında edebiyat dünyasından uzakta kalmıştır. "Milliyetçilik" "Abaycılik-Mağcancılık" suçlamalarıyla “halk düşmanı” damgası yiyen Turmanjanov'un bu süreçte edebi eserleri de arka planda kalmış, adeta Turmanjanov'un çalışmaları Kazak edebiyatından silinmiştir. 1958'de döndüğü sürgün cezasından sonra bütün hakları iade edilse de bu uzun sürgün cezası şairin Kazak edebiyatındaki hak ettiği yeri almasına engel olmuştur. Sürgünden döndükten sonra daha çok çocuk edebi- yatı ile uğraşan Turmanjanov'un Kazak edebiyat tarihinde adı “1950 sonrası Kazak çocuk edebiyatı” ile sınırlı kalmıştır. Halbuki 1920'lerde edebi yolculuğuna başlayan şairin sürgüne gönderildiği 1938 yılına kadar kaleme aldığı birbirinden değerli eserleri vardır. Ne yazık ki bu eserler, uzun sürgün döneminin olumsuz bir sonucu olarak Kazakistan sahasında bile yeterince bilinmemektedir.Ötebay Turmanjanov, Türkiye sahasında da yeterince tanınmamakta, Turmanjanov'un adı birkaç makale içerisinde folklor derlemeleri sebebi ile kısaca geçmektedir. Turmanjanov sadece kaleme aldığı eserleri ile değil yaptığı çevirilerle ve ömrünü verdiği atasözü derlemeleriyle de Kazak edebiyatına önemli katkılar sunmuştur. Sürgüne gitmeden önce başladığı atasözleri derlemelerine sürgünden sonra da devam etmiş, böylece sözlü edebiyat ürünü olan bu halk hazinesinin yeni nesillere aktarılmasına hizmet etmiştir. Onun çeviricilik yönü de üzerinde durulması gereken bir diğer yönüdür. Tolstoy, Puşkin, Lermontov, Özbek şair Ğafur Ğulam şairin eserlerini çevirdiği isimlerden bazılarıdır. Başta Rus edebiyatı ve Özbek edebiyatı olmak üzere faklı halkların edebiyatlarından eserleri Kazak Türkçesine aktaran Turmanjanov bu yönüyle de aktif çalışan bir isimdir.
Halk edebiyatı kültür ortamı içerisinde yetişen şair, sade, içten, samimi üslubuyla dikkat çeker. Şiirlerinde folklorik unsurları kullanan şair, bu yönüyle başka şairlere de örnek olmuştur. Hayatının uzun bir süresini atasözlerini derleme işine ayıran Turmanjanov, şiirlerinde atasözlerinden çok yönlü olarak birçok şekilde faydalanmaktadır. Bu onun şiirinin üslubunun bir özelliği hâline gelmiştir. Şairin şiirlerinde "lirizm, betimleme ve imgesellik” dikkat çeken üç özelliktir. Onun propaganda şiirlerinde bile kuru kuruya yapılan propaganda ve didaktik üslup yerine lirizm kendini hissettirmektedir. Zaten şairin hedef gösterilmeye başlandığı1937 yılında yapılan suçlamalardan bir tanesi “yeterince propaganda yapmadığı, lirik şiirler kaleme aldığı" yönündedir. Bir şair için meziyet sayılabilecek lirik üslup, o dönemin siyasi atmosferinde kusur olarak görülmüş, şairin suçlanmasına yol açmıştır.
Bu çalışmada Sovyet dönemi Kazak edebiyatının oluşumunda ve Kazak çocuk edebiyatının gelişmesin- de önemli bir yere sahip olan Kazak şair Ötebay Turmanjanov'un hayatı, edebi kişiliği, eserleri tanıtılmış; şiirleri dil ve üslup bakımından incelenmiştir. Bu çalışma ile 20 yıllık sürgün dönemi sebebiyle Kazak edebiyatında bile hak ettiği değeri yeterince görememiş Ötebay Turmanjanov'un çalışmalarının tanıtılması amaçlanmıştır.
Şair, yazar, edebiyat eleştirmeni, tercüman, halk bilimci olan Ötebay Turmanjanov, Kazak edebiyatında özellikle şairlik vasfı ile öne çıkmış isimlerden birisidir. Sovyet dönemi Kazak edebiyatının oluşumundaki birkaç önemli isimden birisi olmasına rağmen, Stalin'in baskı döneminde birçok aydın gibi cezaya çarptırılmış ve 20 yıl süren sürgün cezasında edebiyat dünyasından uzakta kalmıştır. "Milliyetçilik" "Abaycılik-Mağcancılık" suçlamalarıyla “halk düşmanı” damgası yiyen Turmanjanov'un bu süreçte edebi eserleri de arka planda kalmış, adeta Turmanjanov'un çalışmaları Kazak edebiyatından silinmiştir. 1958'de döndüğü sürgün cezasından sonra bütün hakları iade edilse de bu uzun sürgün cezası şairin Kazak edebiyatındaki hak ettiği yeri almasına engel olmuştur. Sürgünden döndükten sonra daha çok çocuk edebi- yatı ile uğraşan Turmanjanov'un Kazak edebiyat tarihinde adı “1950 sonrası Kazak çocuk edebiyatı” ile sınırlı kalmıştır. Halbuki 1920'lerde edebi yolculuğuna başlayan şairin sürgüne gönderildiği 1938 yılına kadar kaleme aldığı birbirinden değerli eserleri vardır. Ne yazık ki bu eserler, uzun sürgün döneminin olumsuz bir sonucu olarak Kazakistan sahasında bile yeterince bilinmemektedir.Ötebay Turmanjanov, Türkiye sahasında da yeterince tanınmamakta, Turmanjanov'un adı birkaç makale içerisinde folklor derlemeleri sebebi ile kısaca geçmektedir. Turmanjanov sadece kaleme aldığı eserleri ile değil yaptığı çevirilerle ve ömrünü verdiği atasözü derlemeleriyle de Kazak edebiyatına önemli katkılar sunmuştur. Sürgüne gitmeden önce başladığı atasözleri derlemelerine sürgünden sonra da devam etmiş, böylece sözlü edebiyat ürünü olan bu halk hazinesinin yeni nesillere aktarılmasına hizmet etmiştir. Onun çeviricilik yönü de üzerinde durulması gereken bir diğer yönüdür. Tolstoy, Puşkin, Lermontov, Özbek şair Ğafur Ğulam şairin eserlerini çevirdiği isimlerden bazılarıdır. Başta Rus edebiyatı ve Özbek edebiyatı olmak üzere faklı halkların edebiyatlarından eserleri Kazak Türkçesine aktaran Turmanjanov bu yönüyle de aktif çalışan bir isimdir.
Halk edebiyatı kültür ortamı içerisinde yetişen şair, sade, içten, samimi üslubuyla dikkat çeker. Şiirlerinde folklorik unsurları kullanan şair, bu yönüyle başka şairlere de örnek olmuştur. Hayatının uzun bir süresini atasözlerini derleme işine ayıran Turmanjanov, şiirlerinde atasözlerinden çok yönlü olarak birçok şekilde faydalanmaktadır. Bu onun şiirinin üslubunun bir özelliği hâline gelmiştir. Şairin şiirlerinde "lirizm, betimleme ve imgesellik” dikkat çeken üç özelliktir. Onun propaganda şiirlerinde bile kuru kuruya yapılan propaganda ve didaktik üslup yerine lirizm kendini hissettirmektedir. Zaten şairin hedef gösterilmeye başlandığı1937 yılında yapılan suçlamalardan bir tanesi “yeterince propaganda yapmadığı, lirik şiirler kaleme aldığı" yönündedir. Bir şair için meziyet sayılabilecek lirik üslup, o dönemin siyasi atmosferinde kusur olarak görülmüş, şairin suçlanmasına yol açmıştır.
Bu çalışmada Sovyet dönemi Kazak edebiyatının oluşumunda ve Kazak çocuk edebiyatının gelişmesin- de önemli bir yere sahip olan Kazak şair Ötebay Turmanjanov'un hayatı, edebi kişiliği, eserleri tanıtılmış; şiirleri dil ve üslup bakımından incelenmiştir. Bu çalışma ile 20 yıllık sürgün dönemi sebebiyle Kazak edebiyatında bile hak ettiği değeri yeterince görememiş Ötebay Turmanjanov'un çalışmalarının tanıtılması amaçlanmıştır.