Her bilgiyi olduğu gibi, ölüm konusunu da doğru bir algı ve eğitim ile yönetmek, toplum ve bireyin nihai hedefe doğru attığı adımların güven ve emniyet üzere olmasını sağlayacaktır. Her ne kadar ölüm bir realite olsa da bir sonraki aşama olan Ahiret yurdu hakkında bilgi edinmenin tek bir yolu vardır o da vahiydir. Bu konuda vahyin dışındaki her tür bilginin faraziyeden öteye geçmediği görülmektedir. Dolayısıyla bu hususta yeryüzünde en sağlam kaynak İslam'ın ana kaynağı olan Kur'ân ve sünnettir. Diğer semavî dinlerden Hristiyanların elindeki İncil'in ve Yahudilerin Tevrat'ının uğradığı tahrifat, Kur'ân için söz konusu olmadığından İslam'daki vahiy, kesin bilgi olma durumunu korumaya devam etmiştir. İşte İslam medeniyetinin Kur'ân eğitiminden aldığı ölüm ve ölüm sonrası hayat tasavvuru, en doğru bilgiyi verme konusunda hiçbir tartışmaya meydan vermeksizin Müslüman toplumların ahiret inancı bakımından zihin yapılarını sahih bir kaynak üzerinde birleştirmiştir. Bu sahih kaynak ve tutarlı bilgiler ise onların dünya liderliği konusunda emin adımlar atmasını sağlamıştır. Ölüm ve ölüm sonrası hayata imanın, Müslüman toplumlarda oluşturduğu dünya görüşü, bu eserin muhtevasından elde edilen sonucu da izah edecektir.
Her bilgiyi olduğu gibi, ölüm konusunu da doğru bir algı ve eğitim ile yönetmek, toplum ve bireyin nihai hedefe doğru attığı adımların güven ve emniyet üzere olmasını sağlayacaktır. Her ne kadar ölüm bir realite olsa da bir sonraki aşama olan Ahiret yurdu hakkında bilgi edinmenin tek bir yolu vardır o da vahiydir. Bu konuda vahyin dışındaki her tür bilginin faraziyeden öteye geçmediği görülmektedir. Dolayısıyla bu hususta yeryüzünde en sağlam kaynak İslam'ın ana kaynağı olan Kur'ân ve sünnettir. Diğer semavî dinlerden Hristiyanların elindeki İncil'in ve Yahudilerin Tevrat'ının uğradığı tahrifat, Kur'ân için söz konusu olmadığından İslam'daki vahiy, kesin bilgi olma durumunu korumaya devam etmiştir. İşte İslam medeniyetinin Kur'ân eğitiminden aldığı ölüm ve ölüm sonrası hayat tasavvuru, en doğru bilgiyi verme konusunda hiçbir tartışmaya meydan vermeksizin Müslüman toplumların ahiret inancı bakımından zihin yapılarını sahih bir kaynak üzerinde birleştirmiştir. Bu sahih kaynak ve tutarlı bilgiler ise onların dünya liderliği konusunda emin adımlar atmasını sağlamıştır. Ölüm ve ölüm sonrası hayata imanın, Müslüman toplumlarda oluşturduğu dünya görüşü, bu eserin muhtevasından elde edilen sonucu da izah edecektir.