Arka Kapak Yazısı:
“Kitap, tasavvuf geleneğini Osmanlı'dan Cumhuriyet'e taşıyan Ken'an Rifâî'nin sohbet notlarına dayanıyor. Talebesi Meşkûre Sargut'un tuttuğu bu notları, tasavvuf hayatının esasını teşkil eden ‘dervişlik' anlayışı üzerinden akademik bir çalışmayla gün yüzüne çıkarmak, çağımızda tasavvufun nasıl yaşanacağına dair mesajlar içermesi bakımından ayrı bir önemi hâizdir.”
Prof. Dr. Reşat Öngören
“Tasavvuf tarihinde entelektüel ürün ortaya koyma sadedinde ustaların üç tarzda hareket ettiklerini görürüz. Hem eser yazıp hem sohbet edenler; sadece eser yazıp sohbet etmeyenler; sırf sohbet edip eser yazmayanlar. (Üçünden de olmayan bir de mahfîler var ki onlar ayrı bir konu.) Sohbet edilen mecliste not tutanların da olması ise Tasavvuf'un pek mühim bazı yazılı kaynaklarının oluşmasını sağlayan ve günümüze kadar süren bir gelenek olmuştur. İşte yakın dönem ustalardan birisi olan Ken'ân Rıfâî'nin (v. 1950) sohbetlerine katılanlardan bazılarının da notlar tuttuğunu biliyoruz. Bunlardan birisi de Meşkûre Sargut (v. 2014) Hanımefendi'dir. 13 deftere bâliğ olarak tuttuğu notlar bugün torunu Kerim Güç tarafından baştan sona taranarak husûsen ‘Dervişlik' mefhumu öne alınmak suretiyle bir akademik tez hazırlanmıştır. Kendisini tebrik eder, anneannesinin o defterlerinin tamamını hazırlamasını da ayrıca intizar ederiz.”
- Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç
“Ben fakir, bana yeniçerilerden cinlere dek her konuda kitaplar okuyan, hikâyeler anlatan rahmetli babaannemi çok severdim. Bendenize, ‘Meşkûre Sargut'u anlatmaya ve defterlerini anlamaya en layık kimdir?' diye sorulsa hiç düşünmeden ‘Hasan Kerim Güç' derdim. Çünkü onu anneannesi Meşkûre Sargut'u anlatırken dinledim ve gördüm ki benim için babaannem ne ise onun için de anneannesi odur. Siz de onun, anneannesinin kendisine çocukken ‘şeytana neden ve nasıl acıdığını' anlatırken dinleseydiniz onun bu liyâkatine inanırdınız…
Doğruyu anlatan herkese selâm olsun ve selâmette olsun…”
Prof. Dr. Hülya Küçük
“Ken'ân Rifâî Hazretleri'nin mürşitlik vasfını anlayan ve onun dervişlik anlayışını hâl haline geçirip uygulayan öğrencisi Meşkûre Sargut'tan öğrenme zevkini torunu Kerim Güç'ün ağzından dinliyoruz. Bu bilgilerin bugüne taşınmış olmasından âcizâne çok mutluyum. En yakın şâhidi olduğum anneanne-torun ilişkisinin bu seviyede insanlık âlemine açılması da kardeşim Asuman Sargut Kulaksız ve benim için bir lütuftur. Allah anlamayı, idrak etmeyi ve derviş olabilmeyi nasip etsin.”
- Ceöalnur Sargut
Arka Kapak Yazısı:
“Kitap, tasavvuf geleneğini Osmanlı'dan Cumhuriyet'e taşıyan Ken'an Rifâî'nin sohbet notlarına dayanıyor. Talebesi Meşkûre Sargut'un tuttuğu bu notları, tasavvuf hayatının esasını teşkil eden ‘dervişlik' anlayışı üzerinden akademik bir çalışmayla gün yüzüne çıkarmak, çağımızda tasavvufun nasıl yaşanacağına dair mesajlar içermesi bakımından ayrı bir önemi hâizdir.”
Prof. Dr. Reşat Öngören
“Tasavvuf tarihinde entelektüel ürün ortaya koyma sadedinde ustaların üç tarzda hareket ettiklerini görürüz. Hem eser yazıp hem sohbet edenler; sadece eser yazıp sohbet etmeyenler; sırf sohbet edip eser yazmayanlar. (Üçünden de olmayan bir de mahfîler var ki onlar ayrı bir konu.) Sohbet edilen mecliste not tutanların da olması ise Tasavvuf'un pek mühim bazı yazılı kaynaklarının oluşmasını sağlayan ve günümüze kadar süren bir gelenek olmuştur. İşte yakın dönem ustalardan birisi olan Ken'ân Rıfâî'nin (v. 1950) sohbetlerine katılanlardan bazılarının da notlar tuttuğunu biliyoruz. Bunlardan birisi de Meşkûre Sargut (v. 2014) Hanımefendi'dir. 13 deftere bâliğ olarak tuttuğu notlar bugün torunu Kerim Güç tarafından baştan sona taranarak husûsen ‘Dervişlik' mefhumu öne alınmak suretiyle bir akademik tez hazırlanmıştır. Kendisini tebrik eder, anneannesinin o defterlerinin tamamını hazırlamasını da ayrıca intizar ederiz.”
- Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç
“Ben fakir, bana yeniçerilerden cinlere dek her konuda kitaplar okuyan, hikâyeler anlatan rahmetli babaannemi çok severdim. Bendenize, ‘Meşkûre Sargut'u anlatmaya ve defterlerini anlamaya en layık kimdir?' diye sorulsa hiç düşünmeden ‘Hasan Kerim Güç' derdim. Çünkü onu anneannesi Meşkûre Sargut'u anlatırken dinledim ve gördüm ki benim için babaannem ne ise onun için de anneannesi odur. Siz de onun, anneannesinin kendisine çocukken ‘şeytana neden ve nasıl acıdığını' anlatırken dinleseydiniz onun bu liyâkatine inanırdınız…
Doğruyu anlatan herkese selâm olsun ve selâmette olsun…”
Prof. Dr. Hülya Küçük
“Ken'ân Rifâî Hazretleri'nin mürşitlik vasfını anlayan ve onun dervişlik anlayışını hâl haline geçirip uygulayan öğrencisi Meşkûre Sargut'tan öğrenme zevkini torunu Kerim Güç'ün ağzından dinliyoruz. Bu bilgilerin bugüne taşınmış olmasından âcizâne çok mutluyum. En yakın şâhidi olduğum anneanne-torun ilişkisinin bu seviyede insanlık âlemine açılması da kardeşim Asuman Sargut Kulaksız ve benim için bir lütuftur. Allah anlamayı, idrak etmeyi ve derviş olabilmeyi nasip etsin.”
- Ceöalnur Sargut