Süleyman Nazif (1869-1927), Osmanlı Devleti'nin dağılma süreci ile modern Türkiye'nin doğuş ve kimlikarama sancılarının en şiddetli safhalarına tekabül eden bir devirde yaşamıştır. Bu dönem, hem tarihimiz hem deedebiyatımız açısından “kritik” bir süreçtir.
Süleyman Nazif, yıkılışlar ve yapılışlarla dolu bu devri idrak etmişve gelişen hadiselere yalnız kalbiyle, kalemiyle değil gerektiğinde fiilen de iştirak etmiştir.
Ayrıca şair,bürokrat, Jöntürk, gazeteci, vali, hatip, muharrir, siyasî sürgün, cemiyetçi, münekkit ve polemikçi gibikimlikleriyle, yaşadığı dönemin ve sosyo-kültürel çevrenin zengin bir kesitini verebilecek özellikte birşahsiyettir.Yaşadığı dönemde, üslubunun ahenk ve parıltısıyla ünlenen Nazif, ateşli hitabeleri ve vatanî yazılarıyla dahaklı bir şöhret kazanmıştı.
Yalnız çağdaşları değil, sonraki nesil edebiyatçıları da Nazif 'in dil ve üslubundakigüzellik ve ahengi övmekte birleşirler. Onun dil ve üslubunda Osmanlı Türkçesi, imrenilir bir sanat hâlinegelmiş, bazı makale ve şiirleri ise edebiyatımızın en güzel örnekleri arasında yerini almıştır.
Bu çalışmada Süleyman Nazif, münhasıran makale ve mektuplarına göre araştırılmıştır ki eserin yeniliği vorijinalliği buradadır.
Yazarın bütün samimiyet ve“subjektivitesini” yansıtan şahsi mektuplarından dayararlanılarak Fransız edebiyat araştırmalarında hususi bir tür olan “Kendi İçinde ve Kendine Göre” (... Parlui-même) tarzının Türk edebiyatı araştırmaları için orijinal bir örneği ortaya konulmuştur. Böylece SüleymanNazif'in olabildiğince geniş bir bibliyografyası hazırlanarak tamamen kendi eser, makale ve mektuplarına göreyazarın biyografisi birinci ağızdan tespit edilmiş; ayrıca şahsiyet ve fikirlerinin gelişme macerası, “psikobiyografi” şeklinde sunulmuştur.
Süleyman Nazif (1869-1927), Osmanlı Devleti'nin dağılma süreci ile modern Türkiye'nin doğuş ve kimlikarama sancılarının en şiddetli safhalarına tekabül eden bir devirde yaşamıştır. Bu dönem, hem tarihimiz hem deedebiyatımız açısından “kritik” bir süreçtir.
Süleyman Nazif, yıkılışlar ve yapılışlarla dolu bu devri idrak etmişve gelişen hadiselere yalnız kalbiyle, kalemiyle değil gerektiğinde fiilen de iştirak etmiştir.
Ayrıca şair,bürokrat, Jöntürk, gazeteci, vali, hatip, muharrir, siyasî sürgün, cemiyetçi, münekkit ve polemikçi gibikimlikleriyle, yaşadığı dönemin ve sosyo-kültürel çevrenin zengin bir kesitini verebilecek özellikte birşahsiyettir.Yaşadığı dönemde, üslubunun ahenk ve parıltısıyla ünlenen Nazif, ateşli hitabeleri ve vatanî yazılarıyla dahaklı bir şöhret kazanmıştı.
Yalnız çağdaşları değil, sonraki nesil edebiyatçıları da Nazif 'in dil ve üslubundakigüzellik ve ahengi övmekte birleşirler. Onun dil ve üslubunda Osmanlı Türkçesi, imrenilir bir sanat hâlinegelmiş, bazı makale ve şiirleri ise edebiyatımızın en güzel örnekleri arasında yerini almıştır.
Bu çalışmada Süleyman Nazif, münhasıran makale ve mektuplarına göre araştırılmıştır ki eserin yeniliği vorijinalliği buradadır.
Yazarın bütün samimiyet ve“subjektivitesini” yansıtan şahsi mektuplarından dayararlanılarak Fransız edebiyat araştırmalarında hususi bir tür olan “Kendi İçinde ve Kendine Göre” (... Parlui-même) tarzının Türk edebiyatı araştırmaları için orijinal bir örneği ortaya konulmuştur. Böylece SüleymanNazif'in olabildiğince geniş bir bibliyografyası hazırlanarak tamamen kendi eser, makale ve mektuplarına göreyazarın biyografisi birinci ağızdan tespit edilmiş; ayrıca şahsiyet ve fikirlerinin gelişme macerası, “psikobiyografi” şeklinde sunulmuştur.