Belki de insanlık tarihindeki en etkili nesil değişiminin eşiğindeyiz. Bugün, insanoğlu kendi ürettikleri karşısında yetersiz kalıyor, beklentiler ile gerçekler arasında ilginç çelişkiler deneyimliyor. Teknolojinin beklenmedik ve öngörülemeyen gelişimi, kural tanımaz baskılar oluşturuyor ve yeni nesil kaygıları tetikliyor. Hızın ve etkileşimin egemenliği altında, davranışlar ve düşünceler günden güne benzeşiyor. İnsan, kendine özgü olandan giderek uzaklaşıyor veya uzaklaştırılıyor. Boş anlara sahip olmak dahi “eksik mi kalıyorum” korkusuna dönüşebiliyor. Büyük bir bilinmezlikle yaklaşan gelecek ise insana özgü olana dair büyük bir hediye sunuyor. Bilinen paradigmaların işlevsiz kalmaya başladığı yeni düzende, insanın kendisine atacağı birkaç adım, farkında olmadan yapılacak koşulardan daha büyük sonuçlar vaat ediyor. Kusursuz olanı beklemeden merakları keşfetmeye, anlamı biçimlendirmeye ve akışta hizalanmaya adımlamanın tam zamanı.
Belki de insanlık tarihindeki en etkili nesil değişiminin eşiğindeyiz. Bugün, insanoğlu kendi ürettikleri karşısında yetersiz kalıyor, beklentiler ile gerçekler arasında ilginç çelişkiler deneyimliyor. Teknolojinin beklenmedik ve öngörülemeyen gelişimi, kural tanımaz baskılar oluşturuyor ve yeni nesil kaygıları tetikliyor. Hızın ve etkileşimin egemenliği altında, davranışlar ve düşünceler günden güne benzeşiyor. İnsan, kendine özgü olandan giderek uzaklaşıyor veya uzaklaştırılıyor. Boş anlara sahip olmak dahi “eksik mi kalıyorum” korkusuna dönüşebiliyor. Büyük bir bilinmezlikle yaklaşan gelecek ise insana özgü olana dair büyük bir hediye sunuyor. Bilinen paradigmaların işlevsiz kalmaya başladığı yeni düzende, insanın kendisine atacağı birkaç adım, farkında olmadan yapılacak koşulardan daha büyük sonuçlar vaat ediyor. Kusursuz olanı beklemeden merakları keşfetmeye, anlamı biçimlendirmeye ve akışta hizalanmaya adımlamanın tam zamanı.