Kierkegaard kendi içine dönerek, ‘’Tanrı benimle ne kastetmiş olabilir?’’ diye sordu. Böylece kendisini artık mukavemet edemeyeceği bir arayışın içinde buldu. Kendi varlığının nedenine ve nasıl olması gerektiğine dair bir parça bilinçlenen her insan, o andan itibaren tıpkı Kierkegaard gibi sonunda kendini bulmak ya da ararken ölmek gibi seçeneklerin olduğu bir arayış sürecine girmiş demektir. Her iki durum da nihai bir zafer sayılabilir. Yeter ki, Tanrı kaybolmak seçeneğini yaratmamış olsun…
Kierkegaard kendi içine dönerek, ‘’Tanrı benimle ne kastetmiş olabilir?’’ diye sordu. Böylece kendisini artık mukavemet edemeyeceği bir arayışın içinde buldu. Kendi varlığının nedenine ve nasıl olması gerektiğine dair bir parça bilinçlenen her insan, o andan itibaren tıpkı Kierkegaard gibi sonunda kendini bulmak ya da ararken ölmek gibi seçeneklerin olduğu bir arayış sürecine girmiş demektir. Her iki durum da nihai bir zafer sayılabilir. Yeter ki, Tanrı kaybolmak seçeneğini yaratmamış olsun…