Kitap, 21. yüzyıl Türkiye’sinin kentleşme pratiklerinde önemli bir yere sahip olan kentsel dönüşüm pratikleri ve bu pratiklerin uygulanma noktalarının başında gelen gecekondu alanlarında yol açtığı yeni devingenlik gruplarını konu edinmektedir. On yıllarca süregelen göç hareketlerinin kentlerde ortaya çıkardığı göçle oluşmuş yoksul alanlardaki bir başka söylemle gecekondu alanlarındaki devingenlik kanallarının zorunlu müdahalelerle kırıldığı aşikârdır. Çalışma, dönüşüm müdahalelerinin ortaya çıkardığı üç farklı devingenlik grubu tanımlamakta ve bu grupları ÖKA (Ötelenenler-Kabullenenler-Ayrılanlar) olarak nitelendirmektedir. Göç, kentsel dönüşüm ve devingenlik literatürüne yeni bir kavram kazandıran araştırma, bu yönüyle de önemli bir katkı sunmaktadır.
Kitap, 21. yüzyıl Türkiye’sinin kentleşme pratiklerinde önemli bir yere sahip olan kentsel dönüşüm pratikleri ve bu pratiklerin uygulanma noktalarının başında gelen gecekondu alanlarında yol açtığı yeni devingenlik gruplarını konu edinmektedir. On yıllarca süregelen göç hareketlerinin kentlerde ortaya çıkardığı göçle oluşmuş yoksul alanlardaki bir başka söylemle gecekondu alanlarındaki devingenlik kanallarının zorunlu müdahalelerle kırıldığı aşikârdır. Çalışma, dönüşüm müdahalelerinin ortaya çıkardığı üç farklı devingenlik grubu tanımlamakta ve bu grupları ÖKA (Ötelenenler-Kabullenenler-Ayrılanlar) olarak nitelendirmektedir. Göç, kentsel dönüşüm ve devingenlik literatürüne yeni bir kavram kazandıran araştırma, bu yönüyle de önemli bir katkı sunmaktadır.