Kadınlar böyle mi hissediyor, ji? Bu yüzden mi insanlar bir kadının rahmi dolduğunda kalbinin de bir daha asla boş kalmayacağını söylüyorlar? Erkeğin içindeki boşluğu doldurma arzusu yoktur. Görevi aramak ve doldurmaktır ve bu arayış, kaç kadın olursa olsun asla bitmez. Ayrıca erkek kendisinden de kaçamaz.Ve ben? Ne biri ne de diğeriyim. Ne arıyorum?
Nida, Bhanggi ve Sasha. Lahor'un kalabalığında üç yalnız ruh. Aşk, hırs, öfke üçgeninde birleşen bu üç yalnız ruhun tek bir ortak noktası var; bir dergâh.
Kerpiç Ev, bir begümün, bir hicranın ve tatminsizliğini pahalı zevkler ve erkeklerle kapatmaya çalışan bir kadının varoluş mücadelesini konu ediniyor. Bu mücadeleyi okurken bir Orta Doğu fotoğrafı çıkıyor karşımıza; geleneklerin baskısı altında kalmış kadınlar, sınıfsal uçurumda tükenen hayatlar, yok edilmeye çalışılan özgürlükler…
“Kadınlar cennetten, evden, benlikten, toplumdan ve dilden sürgün edilirlerdi,” diyen Faiqa Mansab, alışılmadık bir aşk ve özgürlük mücadelesi anlatıyor bize.
Kadınlar böyle mi hissediyor, ji? Bu yüzden mi insanlar bir kadının rahmi dolduğunda kalbinin de bir daha asla boş kalmayacağını söylüyorlar? Erkeğin içindeki boşluğu doldurma arzusu yoktur. Görevi aramak ve doldurmaktır ve bu arayış, kaç kadın olursa olsun asla bitmez. Ayrıca erkek kendisinden de kaçamaz.Ve ben? Ne biri ne de diğeriyim. Ne arıyorum?
Nida, Bhanggi ve Sasha. Lahor'un kalabalığında üç yalnız ruh. Aşk, hırs, öfke üçgeninde birleşen bu üç yalnız ruhun tek bir ortak noktası var; bir dergâh.
Kerpiç Ev, bir begümün, bir hicranın ve tatminsizliğini pahalı zevkler ve erkeklerle kapatmaya çalışan bir kadının varoluş mücadelesini konu ediniyor. Bu mücadeleyi okurken bir Orta Doğu fotoğrafı çıkıyor karşımıza; geleneklerin baskısı altında kalmış kadınlar, sınıfsal uçurumda tükenen hayatlar, yok edilmeye çalışılan özgürlükler…
“Kadınlar cennetten, evden, benlikten, toplumdan ve dilden sürgün edilirlerdi,” diyen Faiqa Mansab, alışılmadık bir aşk ve özgürlük mücadelesi anlatıyor bize.