Bozkırı yeşertmek ne kadar sürer... Bir mevsim mi?
Gençlik, Eğitim, Aydınlanma, Özgürlük ne kadar sürer... On yıl mı?
Pişmanlık ne kadar sürer... Çeyrek asır mı?
Aşk ne kadar sürer...... Bir ömür mü?
Keşke... Hatalarımız, fedakârlıklarımız, kayıplarımız, sevgimizin ağırlığıyla, geçmişi, bugünü ve geleceği kuşatan bir "keşke" ne kadar sürer?
Sema Soykan'ın öğretici kalemi ve akıcı üslubuyla KEŞKE-Bir Köy Enstitüsü Romanı, sırlar ile özlemler, mağlubiyetler ile galibiyetler, imkânsız ile mümkün arasında savrulan altı hayatın perdesini aralıyor.
Yaşanmış olaylardan esinlenerek titiz bir araştırmayla yazılan KEŞKE, Türkiye’nin aydınlanma sürecinde yetişmiş iki öğretmenin –Sabia (Nedret) ve Fikret’in– yaşamöyküleri, vatan sevgileri, ölümsüz aşkları ve fedakârlıklarını anlatırken, Köy Enstitülerinin açılışından kapanışına, işleyişinden benzersiz eğitimine ve Türkiye’nin 1940-1980 yılları arasında yaşadığı siyasi süreçler ile emperyalizmin eğitimimiz ve de toplumumuz üzerindeki etkilerine de mercek tutuyor.
Sadece kişilerin değil, toplumların da keşkeleri ne kadar çoksa, hataları, mutsuzlukları ve pişmanlıklarının o kadar derin ve de yakıcı olduğunun hatırlanması umuduyla...
Bozkırı yeşertmek ne kadar sürer... Bir mevsim mi?
Gençlik, Eğitim, Aydınlanma, Özgürlük ne kadar sürer... On yıl mı?
Pişmanlık ne kadar sürer... Çeyrek asır mı?
Aşk ne kadar sürer...... Bir ömür mü?
Keşke... Hatalarımız, fedakârlıklarımız, kayıplarımız, sevgimizin ağırlığıyla, geçmişi, bugünü ve geleceği kuşatan bir "keşke" ne kadar sürer?
Sema Soykan'ın öğretici kalemi ve akıcı üslubuyla KEŞKE-Bir Köy Enstitüsü Romanı, sırlar ile özlemler, mağlubiyetler ile galibiyetler, imkânsız ile mümkün arasında savrulan altı hayatın perdesini aralıyor.
Yaşanmış olaylardan esinlenerek titiz bir araştırmayla yazılan KEŞKE, Türkiye’nin aydınlanma sürecinde yetişmiş iki öğretmenin –Sabia (Nedret) ve Fikret’in– yaşamöyküleri, vatan sevgileri, ölümsüz aşkları ve fedakârlıklarını anlatırken, Köy Enstitülerinin açılışından kapanışına, işleyişinden benzersiz eğitimine ve Türkiye’nin 1940-1980 yılları arasında yaşadığı siyasi süreçler ile emperyalizmin eğitimimiz ve de toplumumuz üzerindeki etkilerine de mercek tutuyor.
Sadece kişilerin değil, toplumların da keşkeleri ne kadar çoksa, hataları, mutsuzlukları ve pişmanlıklarının o kadar derin ve de yakıcı olduğunun hatırlanması umuduyla...