Kesret Çarşısında Bir Hikmet Dükkanı Köstendilli Süleyman Şeyhi Efendi Hayatı Eserleri ve Tasavvufi Görüşleri
Köstendilli Süleyman Şeyhî Efendi, 1750-1819-20 yılları arasında Bulgaristan’ın Köstendil şehrinde Osmanlı’nın dağılma döneminde yaşamış âlim, şâir, yöneticilik vasıflarına da sahip, çok yönlü bir Osmanlı müellifidir. Tarîkat-ı Âliyye-i Nakşibendiyye’nin Müceddidiye kolunun samimi bir müntesibi olmakla birlikte, oldukça geç bir dönemde varlık âlemine “Ekberî irfân” şeklinde ifade edilen “tevhîd-i vücûdî/vahdet-i vücûd” penceresinden bakmayı tercih etmiş bir âriftir. Yaklaşık yetmiş yıllık ömrünün büyük bir kısmını irşad görevine hasretmiştir. Özellikle mektuplaşmalarından, bulunduğu yöredeki manevî ortamın tam merkezinde yer aldığı anlaşılan müellifimiz, derin bir sorumluluk anlayışı ile çevresindeki halkın her meselesi ile ilgilenmiş, bu bağlamda aslî görevi olan mürşidlik ve müderrisliğinin yanında, salgın hastalıklar esnasında fedakârane gayretler sarf etmiş, bir yandan da âyanlık ve mütesellimlik göreviyle devlet hizmetinde bulunmuş, İstanbul mahkemelerinde de bir müddet çalışmıştır.
Kendi şiirlerinden hareketle söyleyecek olursak Köstendilli: “Kesret çarşısında bir hikmet dükkânı açan, karınca hasım olsa bile merdâne davranmayı tavsiye eden” ve tüm yaratılmışları tek gören, bu anlayışla “karınca ve yılanın akraba olduğunu söyleyen” bir hikmet erbabı. Öyle ki onun anlayışı, özellikle yaşadığımız bu zamanda gönülden benimseyip tutum ve davranışlarımız için örnek alınacak, ruh ve zihniyet dünyamızı yenileyecek ve asıl öğretiyi yeniden hatırlatacak ruha sahip.
Bahrü’l-Velâye, Lemeât-ı Nakşbendiyye, Sübhatü’l-Levâyih ve Sakk-ı Şeyhî gibi ardında birçok eser bırakan Süleyman Şeyhî Efendi, Sofyalı Bâlî Efendi’den sonra Bulgaristan’da yetişmiş en verimli ikinci müellif olarak düşünce dünyamızda yerini almıştır. Tasavvufî konular başta olmak üzere birçok alanda eser vermiştir. Bir külliyât hacmindeki eserleri ile insanoğluna önemli düşünceler aktarmış, mihverinde bulunduğu toplumu, mülhid ve mutaassıbların etrafta kol gezdiği bir dönemde, İslâmın mu’tedil ölçüsü etrafında tutmaya gayret göstermiştir.
Birol Yıldırım’ın kaleme aldığı Kesret Çarşısında Bir Hikmet Dükkânı, Süleyman Şeyhî Efendi’nin hayatını, eserlerini, ilmî, edebî ve tasavvufî şahsiyetini ve görüşlerini bir bütün halinde ele alan bir ilk çalışma olarak Büyüyenay kitaplığına katılıyor.
Köstendilli Süleyman Şeyhî Efendi, 1750-1819-20 yılları arasında Bulgaristan’ın Köstendil şehrinde Osmanlı’nın dağılma döneminde yaşamış âlim, şâir, yöneticilik vasıflarına da sahip, çok yönlü bir Osmanlı müellifidir. Tarîkat-ı Âliyye-i Nakşibendiyye’nin Müceddidiye kolunun samimi bir müntesibi olmakla birlikte, oldukça geç bir dönemde varlık âlemine “Ekberî irfân” şeklinde ifade edilen “tevhîd-i vücûdî/vahdet-i vücûd” penceresinden bakmayı tercih etmiş bir âriftir. Yaklaşık yetmiş yıllık ömrünün büyük bir kısmını irşad görevine hasretmiştir. Özellikle mektuplaşmalarından, bulunduğu yöredeki manevî ortamın tam merkezinde yer aldığı anlaşılan müellifimiz, derin bir sorumluluk anlayışı ile çevresindeki halkın her meselesi ile ilgilenmiş, bu bağlamda aslî görevi olan mürşidlik ve müderrisliğinin yanında, salgın hastalıklar esnasında fedakârane gayretler sarf etmiş, bir yandan da âyanlık ve mütesellimlik göreviyle devlet hizmetinde bulunmuş, İstanbul mahkemelerinde de bir müddet çalışmıştır.
Kendi şiirlerinden hareketle söyleyecek olursak Köstendilli: “Kesret çarşısında bir hikmet dükkânı açan, karınca hasım olsa bile merdâne davranmayı tavsiye eden” ve tüm yaratılmışları tek gören, bu anlayışla “karınca ve yılanın akraba olduğunu söyleyen” bir hikmet erbabı. Öyle ki onun anlayışı, özellikle yaşadığımız bu zamanda gönülden benimseyip tutum ve davranışlarımız için örnek alınacak, ruh ve zihniyet dünyamızı yenileyecek ve asıl öğretiyi yeniden hatırlatacak ruha sahip.
Bahrü’l-Velâye, Lemeât-ı Nakşbendiyye, Sübhatü’l-Levâyih ve Sakk-ı Şeyhî gibi ardında birçok eser bırakan Süleyman Şeyhî Efendi, Sofyalı Bâlî Efendi’den sonra Bulgaristan’da yetişmiş en verimli ikinci müellif olarak düşünce dünyamızda yerini almıştır. Tasavvufî konular başta olmak üzere birçok alanda eser vermiştir. Bir külliyât hacmindeki eserleri ile insanoğluna önemli düşünceler aktarmış, mihverinde bulunduğu toplumu, mülhid ve mutaassıbların etrafta kol gezdiği bir dönemde, İslâmın mu’tedil ölçüsü etrafında tutmaya gayret göstermiştir.
Birol Yıldırım’ın kaleme aldığı Kesret Çarşısında Bir Hikmet Dükkânı, Süleyman Şeyhî Efendi’nin hayatını, eserlerini, ilmî, edebî ve tasavvufî şahsiyetini ve görüşlerini bir bütün halinde ele alan bir ilk çalışma olarak Büyüyenay kitaplığına katılıyor.