Türkiye Türkçesi gibi Oğuz Türkçesinin bir ağzı olan Kıbrıs ağzı özellikle batı ve kuzeydoğu gruplarının ağız özelliklerinin pek çoğunu içine almaktadır. Adanın 1571 yılında Osmanlılar tarafından fethedilmesinden sonra Kıbrıs’a gelenler, kültürlerini ağız özelliklerini de beraberlerinde getirmişlerdir. Bu kaynaşma neticesinde ortak bir kültür ve dil yani Kıbrıs ağızları meydana gelmiştir. Kıbrıs ağızlarını Anadolu’nun çeşitli kesimlerinden gelen halk tarafından meydana getirilmiş bir ağızlar topluluğu olarak düşünebiliriz. Kıbrıs’ta yaşayan halkın konuşma dilinde çeşitlilik olmakla beraber (Mağusa, Girne, Lefkoşa, Güzelyurt, İskele, Erenköy ve bu ilçelere bağlı olan köylerde ve kasabalarda Kıbrıs ağızları konuşulmaktadır), bugün yazı dili olarak Türkiye Türkçesinin İstanbul ağzı esas alınmaktadır.
Türkiye Türkçesi gibi Oğuz Türkçesinin bir ağzı olan Kıbrıs ağzı özellikle batı ve kuzeydoğu gruplarının ağız özelliklerinin pek çoğunu içine almaktadır. Adanın 1571 yılında Osmanlılar tarafından fethedilmesinden sonra Kıbrıs’a gelenler, kültürlerini ağız özelliklerini de beraberlerinde getirmişlerdir. Bu kaynaşma neticesinde ortak bir kültür ve dil yani Kıbrıs ağızları meydana gelmiştir. Kıbrıs ağızlarını Anadolu’nun çeşitli kesimlerinden gelen halk tarafından meydana getirilmiş bir ağızlar topluluğu olarak düşünebiliriz. Kıbrıs’ta yaşayan halkın konuşma dilinde çeşitlilik olmakla beraber (Mağusa, Girne, Lefkoşa, Güzelyurt, İskele, Erenköy ve bu ilçelere bağlı olan köylerde ve kasabalarda Kıbrıs ağızları konuşulmaktadır), bugün yazı dili olarak Türkiye Türkçesinin İstanbul ağzı esas alınmaktadır.