Kilikya Ermenileri, Kilikya'da yaklaşık 290 yıl yaşamış olan Ermenilerin, bölgeye gelişleri, yerleşmeleri ve bölgedeki tarihleri bakımından bazı önemli gelişmeleri açık ve anlaşılır bir biçimde objektif bakış açısıyla ortaya koymayı amaçlayan bir çalışmadır. Kitap, Kilikya Ermenilerinin genel bir değerlendirmesini yapmakla beraber, buraya yerleşmelerine vesile olup ev sahipliği yapan iki kale üzerine odaklanmaktadır. Şüphesiz ki kitap, Ermenilerin ve tüm kalelerin tarihini ve gelişimini sergilemez. Özellikle de topyekün bir aşırı basitleştirmeye gitmeden Kilikya Ermenilerinin kültürü, inançları, sosyal ya da ekonomik ilişkileri dönemin kronik örnekleri ile öz olarak belirtilmeye çalışılmıştır.
Ortaçağ'dan itibaren Kilikya'nın siyasi ve askeri tahkimatına yönelik konularda katkı sağlayacağına inandığımız çalışmanın giriş kısmında, Kilikya'nın coğrafi konumu, geçitleri, yerleşimleri, buraları koruyan kaleleri, limanları, Ermenilerin bölgeye gelişleri ve adapte olmaları seyyahlar ve dönem kaynakları esas alınarak kısaca anlatılmaya çalışılmıştır. Tarihçe kısmında Kilikya Bölgesi'nin Roma-Bizans dönemi üzerinde durulmuş, Bizans'ın bölgedeki Pers ve Müslüman Araplarla yaptığı mücadelelere de yer verilmiştir. Yine tarihçe kısmında Ermenilerin bölgeye gelişleri, yerleşme çabaları ve Bizans'la olan mücadeleleri ele alınmıştır. Kilikya Bölgesi'nde ortaya çıkan bu Ermeni Baronluğu'nun, prensliğe ve vasal devlete dönüşmesinde bölgedeki güçler ile ilişkileri, Selçuklular ve Haçlılar zamanındaki durumları, Moğollarla ilişkileri ve Bizans, Müslüman Araplar ve Memluklular ile yaptıkları mücadeleler ile Kilikya'daki varlıklarının sona ermesi bir kronolji dâhilinde ele alınmaya çalışılmıştır.
Ortaçağ'dan itibaren Kilikya'daki kaleler, yerleşme ve bölgeyi savunma açısından önemini koruyarak etkinliklerini artırmıştır. Bilimde ve literatürde bu kaleleri tespit, tanımlama ve tanıtma çalışmaları farklı yönleriyle de olsa azımsanmayacak sayıda görmek mümkündür. Kilikya Ermenilerinin ilk yerleşim merkezini teşkil eden iki kalenin tanımlanması ve diğer kalelerle değerlendirilmesi aşamasında bu yayınlardan ve hazırladığım, Sis'i (Kozan) Akdeniz'den Kapadokya'ya Bağlayan Kervan Yolu Kaleleri Doktora tezimden yararlanılmıştır. Kaleler, coğrafi konumları yanında genel tanımlamalarla tanıtılmalarının yanında plan özelikleri başlığı altında kısım kısım, oda oda oldukça detaylı bir şekilde tanıtılmıştır. Bu tanıtımlar çizim ve fotoğraflarla desteklenmiştir. Değerlendirme kısmında her kale ayrı ayrı kendi içinde ve Kilikya'daki diğer kalelerle karşılaştırılarak ele alınmaya çalışılmıştır. Böylelikle tarihçe kısmıyla kalelerin geçirdikleri evreler takip edilirken tanımlamayla da günümüzdeki durumlarına ışık tutulmuştur.
Kilikya Ermenileri, Kilikya'da yaklaşık 290 yıl yaşamış olan Ermenilerin, bölgeye gelişleri, yerleşmeleri ve bölgedeki tarihleri bakımından bazı önemli gelişmeleri açık ve anlaşılır bir biçimde objektif bakış açısıyla ortaya koymayı amaçlayan bir çalışmadır. Kitap, Kilikya Ermenilerinin genel bir değerlendirmesini yapmakla beraber, buraya yerleşmelerine vesile olup ev sahipliği yapan iki kale üzerine odaklanmaktadır. Şüphesiz ki kitap, Ermenilerin ve tüm kalelerin tarihini ve gelişimini sergilemez. Özellikle de topyekün bir aşırı basitleştirmeye gitmeden Kilikya Ermenilerinin kültürü, inançları, sosyal ya da ekonomik ilişkileri dönemin kronik örnekleri ile öz olarak belirtilmeye çalışılmıştır.
Ortaçağ'dan itibaren Kilikya'nın siyasi ve askeri tahkimatına yönelik konularda katkı sağlayacağına inandığımız çalışmanın giriş kısmında, Kilikya'nın coğrafi konumu, geçitleri, yerleşimleri, buraları koruyan kaleleri, limanları, Ermenilerin bölgeye gelişleri ve adapte olmaları seyyahlar ve dönem kaynakları esas alınarak kısaca anlatılmaya çalışılmıştır. Tarihçe kısmında Kilikya Bölgesi'nin Roma-Bizans dönemi üzerinde durulmuş, Bizans'ın bölgedeki Pers ve Müslüman Araplarla yaptığı mücadelelere de yer verilmiştir. Yine tarihçe kısmında Ermenilerin bölgeye gelişleri, yerleşme çabaları ve Bizans'la olan mücadeleleri ele alınmıştır. Kilikya Bölgesi'nde ortaya çıkan bu Ermeni Baronluğu'nun, prensliğe ve vasal devlete dönüşmesinde bölgedeki güçler ile ilişkileri, Selçuklular ve Haçlılar zamanındaki durumları, Moğollarla ilişkileri ve Bizans, Müslüman Araplar ve Memluklular ile yaptıkları mücadeleler ile Kilikya'daki varlıklarının sona ermesi bir kronolji dâhilinde ele alınmaya çalışılmıştır.
Ortaçağ'dan itibaren Kilikya'daki kaleler, yerleşme ve bölgeyi savunma açısından önemini koruyarak etkinliklerini artırmıştır. Bilimde ve literatürde bu kaleleri tespit, tanımlama ve tanıtma çalışmaları farklı yönleriyle de olsa azımsanmayacak sayıda görmek mümkündür. Kilikya Ermenilerinin ilk yerleşim merkezini teşkil eden iki kalenin tanımlanması ve diğer kalelerle değerlendirilmesi aşamasında bu yayınlardan ve hazırladığım, Sis'i (Kozan) Akdeniz'den Kapadokya'ya Bağlayan Kervan Yolu Kaleleri Doktora tezimden yararlanılmıştır. Kaleler, coğrafi konumları yanında genel tanımlamalarla tanıtılmalarının yanında plan özelikleri başlığı altında kısım kısım, oda oda oldukça detaylı bir şekilde tanıtılmıştır. Bu tanıtımlar çizim ve fotoğraflarla desteklenmiştir. Değerlendirme kısmında her kale ayrı ayrı kendi içinde ve Kilikya'daki diğer kalelerle karşılaştırılarak ele alınmaya çalışılmıştır. Böylelikle tarihçe kısmıyla kalelerin geçirdikleri evreler takip edilirken tanımlamayla da günümüzdeki durumlarına ışık tutulmuştur.