Bugün yıldızlar bile küs bana, baksana bir tane bile yok" dedim isyan edercesine. İşaret parmağıyla gökyüzünü işaret edip, oradalar görmüyor musun" derken işaret ettiği yere dikkatlice baksam da bir tane dahi yıldız görmemiştim. "Şakamı yapıyorsun,orada yıldız falan yok" "Hayır yıldızlar herzaman orada ve sen onları ne zaman gerçekten görmek istersen orada olacaklardır, dilek tutmak için yıldız kaysın istiyorsun öylemi" diyerek vücudunu bana çevirdi. "Kapat gözlerini ve bir dilek tut" Şaşkınlıkla Tunayı seyrederken dediğini yaparak gözlerimi yumdum 'bir mucize olsun ve geçmişim beynimden silinip beni terk etsin' "Tuttum" diyerek e şimdi ne olacak bakışı attım. Tuna yeniden çatıya dönerek "bir yıldız kaydı ve bunu sen görmedin" dedi benimle eğlenerek. "Hayır kaymadı,bir yıldızın kayması için önce kendisinin olması gerekmez mi" dedim çemkirerek. "Doğru kayması için önce yıldız olmalı, peki bir insanın dileğini gerçekleştirebilmesi için önce ne olmalı" diyerek kelime oyunlarına devam etti. "İnsan mı" diye sordum çekinerek. İki elini birbirine vurarak "Doğru,bir dilek tutabilmek için bir kişiye ihtiyacımız var ve bu dileği gerçekleştirmek için yine bir kişiye daha." "Sadete gel" diyerek sabırsız oluşumu birkez daha sergiledim. "İşin özü şu ufaklık,sen bir yıldızsın ve dilediğin zaman kayar bütün dileklerini gerçekleştirirsin.Bak mesela ben de bir yıldızım sen beni diledin ve ben de şuan buradayım.Hem kendimiz hem de yakınlarımız için biz birer yıldızız ve dilediğimiz herşeyi ama herşeyi gerçekleştirebilecek güce sahibiz.Ve sana şuanda senin yıldızın olarak söz veriyorum sen ne zaman,nereye istersen senin için yerine kayacağım" derken ilkkez üzüldüğüm için değil de gerçekten duygulandığım için ağlamıştım. Aniden Tunanın omzuna atlarken bulmuştum kendimi bir elimde sigaram diğer elim Tunanın omzundayken sigaram ona zarar vermesin diye aniden Tuna ya sarılmayı keserek sigaramı kül tablasına bıraktım...
Bugün yıldızlar bile küs bana, baksana bir tane bile yok" dedim isyan edercesine. İşaret parmağıyla gökyüzünü işaret edip, oradalar görmüyor musun" derken işaret ettiği yere dikkatlice baksam da bir tane dahi yıldız görmemiştim. "Şakamı yapıyorsun,orada yıldız falan yok" "Hayır yıldızlar herzaman orada ve sen onları ne zaman gerçekten görmek istersen orada olacaklardır, dilek tutmak için yıldız kaysın istiyorsun öylemi" diyerek vücudunu bana çevirdi. "Kapat gözlerini ve bir dilek tut" Şaşkınlıkla Tunayı seyrederken dediğini yaparak gözlerimi yumdum 'bir mucize olsun ve geçmişim beynimden silinip beni terk etsin' "Tuttum" diyerek e şimdi ne olacak bakışı attım. Tuna yeniden çatıya dönerek "bir yıldız kaydı ve bunu sen görmedin" dedi benimle eğlenerek. "Hayır kaymadı,bir yıldızın kayması için önce kendisinin olması gerekmez mi" dedim çemkirerek. "Doğru kayması için önce yıldız olmalı, peki bir insanın dileğini gerçekleştirebilmesi için önce ne olmalı" diyerek kelime oyunlarına devam etti. "İnsan mı" diye sordum çekinerek. İki elini birbirine vurarak "Doğru,bir dilek tutabilmek için bir kişiye ihtiyacımız var ve bu dileği gerçekleştirmek için yine bir kişiye daha." "Sadete gel" diyerek sabırsız oluşumu birkez daha sergiledim. "İşin özü şu ufaklık,sen bir yıldızsın ve dilediğin zaman kayar bütün dileklerini gerçekleştirirsin.Bak mesela ben de bir yıldızım sen beni diledin ve ben de şuan buradayım.Hem kendimiz hem de yakınlarımız için biz birer yıldızız ve dilediğimiz herşeyi ama herşeyi gerçekleştirebilecek güce sahibiz.Ve sana şuanda senin yıldızın olarak söz veriyorum sen ne zaman,nereye istersen senin için yerine kayacağım" derken ilkkez üzüldüğüm için değil de gerçekten duygulandığım için ağlamıştım. Aniden Tunanın omzuna atlarken bulmuştum kendimi bir elimde sigaram diğer elim Tunanın omzundayken sigaram ona zarar vermesin diye aniden Tuna ya sarılmayı keserek sigaramı kül tablasına bıraktım...