"Dil, toplumların üretmiş oldukları kültürünün bir meyvesi ve aynı zamanda bir aynasıdır. İnsanoğlunun en güçlü silahlarından biri olan dil; yüzyıllardan beri toplulukları bir arada tutan, ürettiği maddi ve manevi değerlerin nesiller boyu aktarımını sağlayan ve böylece bireyleri ve topfumları bir araya getiren bir iletişim ve bir sosyalleşme aracı olmuştur...
Dil ve kültür, bibirinden ayrı düşünülemeyen bir kağıdın iki yüzü gibidir. Kültür olmadan dilin, dil olmadan da kültürün gelişim göstermesi mümkün değildir."
Bu çalışmada Kırgızların dili, kültürü, tarihi, etnik ve milli kimlikleri, devlet yapıları ve sosyo-kültürel hayatları incelenmiştir. Eserde Çarlık Rusyası ve Sovyetler Birliğinin yürüttüğü milliyet ve dil politikaları, Kırgızistan doğumlu olan ve çocukluğu Sovyetlerin dağılma dönemine denk gelen yazarın, kendi toplumsal deneyimleri açısından da değerlendirilmiştir
"Dil, toplumların üretmiş oldukları kültürünün bir meyvesi ve aynı zamanda bir aynasıdır. İnsanoğlunun en güçlü silahlarından biri olan dil; yüzyıllardan beri toplulukları bir arada tutan, ürettiği maddi ve manevi değerlerin nesiller boyu aktarımını sağlayan ve böylece bireyleri ve topfumları bir araya getiren bir iletişim ve bir sosyalleşme aracı olmuştur...
Dil ve kültür, bibirinden ayrı düşünülemeyen bir kağıdın iki yüzü gibidir. Kültür olmadan dilin, dil olmadan da kültürün gelişim göstermesi mümkün değildir."
Bu çalışmada Kırgızların dili, kültürü, tarihi, etnik ve milli kimlikleri, devlet yapıları ve sosyo-kültürel hayatları incelenmiştir. Eserde Çarlık Rusyası ve Sovyetler Birliğinin yürüttüğü milliyet ve dil politikaları, Kırgızistan doğumlu olan ve çocukluğu Sovyetlerin dağılma dönemine denk gelen yazarın, kendi toplumsal deneyimleri açısından da değerlendirilmiştir