Kırk Bin Yılın Semeresi

Stok Kodu:
9786256792289
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
440
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-04
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
1. Hamur
Orijinal Adı:
sirove koze
%24 indirimli
299,00TL
227,24TL
Taksitli fiyat: 9 x 27,77TL
Temin süresi 2 gündür.
9786256792289
1328709
Kırk Bin Yılın Semeresi
Kırk Bin Yılın Semeresi
227.24

Yazdığı şiir ve senaryolarla uluslararası üne kavuşan, eserleri birçok dile çevrilen, Aliya İzetbegoviç’in şair dostu, Bosna’nın vatansever aydını, “Saraybosna Şairi” lakaplı Abdulah Sidran; kendinden öncekilerin veya yaşamları kendi hayatıyla beraber akanların hayatlarını, bir mana arayışına çeviriyor. Köklerini açığa çıkardığı bu kitapta tarih, savaşlar, toplama kampları, filmler ve şiirler onun benzersiz aile hikâyesiyle birleşerek bir dönemi, birbiriyle çarpışan kaderleri gözler önüne seriyor.

Kırk Bin Yılın Semeresi, büyük şairin yaylım ateşi ortasında ölüm saltosu attığı, “Baban savaşta ne yaptı?” ya da “Baba, savaşta ne yaptın?” sorusunun bütün ağırlığına rağmen yaşamı kucaklayan samimi bir hatırat, başka bir deyişle çocuk ruhlu kalmaya bir övgü.

Bana mı soruyorsun? Büyüdüm mü diye?
Hayır, hayır. Ben asla büyümedim.
Evet, kefenimi hazırladım, evet, bazı insanlara el sallayıp veda etmek üzere elimi kaldırdım, evet, geride bıraktım, birçok şeyi, hatta geride bırakılmaması gereken şeyleri de, fakat büyümedim. 
Her zaman böyle insanlar olmuştur. Rab bunlara her daim çocuk kalmayı bahşeder. Yüzü yaşlı, ruhu çocuk. Harika, muazzam. Zor, pek zor. 

Yazdığı şiir ve senaryolarla uluslararası üne kavuşan, eserleri birçok dile çevrilen, Aliya İzetbegoviç’in şair dostu, Bosna’nın vatansever aydını, “Saraybosna Şairi” lakaplı Abdulah Sidran; kendinden öncekilerin veya yaşamları kendi hayatıyla beraber akanların hayatlarını, bir mana arayışına çeviriyor. Köklerini açığa çıkardığı bu kitapta tarih, savaşlar, toplama kampları, filmler ve şiirler onun benzersiz aile hikâyesiyle birleşerek bir dönemi, birbiriyle çarpışan kaderleri gözler önüne seriyor.

Kırk Bin Yılın Semeresi, büyük şairin yaylım ateşi ortasında ölüm saltosu attığı, “Baban savaşta ne yaptı?” ya da “Baba, savaşta ne yaptın?” sorusunun bütün ağırlığına rağmen yaşamı kucaklayan samimi bir hatırat, başka bir deyişle çocuk ruhlu kalmaya bir övgü.

Bana mı soruyorsun? Büyüdüm mü diye?
Hayır, hayır. Ben asla büyümedim.
Evet, kefenimi hazırladım, evet, bazı insanlara el sallayıp veda etmek üzere elimi kaldırdım, evet, geride bıraktım, birçok şeyi, hatta geride bırakılmaması gereken şeyleri de, fakat büyümedim. 
Her zaman böyle insanlar olmuştur. Rab bunlara her daim çocuk kalmayı bahşeder. Yüzü yaşlı, ruhu çocuk. Harika, muazzam. Zor, pek zor. 

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat