Mensur hikâyecilik edebiyatımızın en eski dönemlerine kadar uzanan bir tarihî geçmişe sahiptir. Bu araştırmanın amacı 15. yüzyılda Osmanlı Devleti sahasında mensur hikâye tarzında ve Şeyh-zâde Ahmet Mısrî tarafından kaleme alınan Kırk Vezir Hikâyeleri’ndeki eğitici değerleri ve bu değerlerin nasıl aktarıldığını tespit etmektir. Ayrıca eserin içerdiği söz varlığını belirleyerek Türkçe öğretimine katkılarını, seçilen bir hikâyede kullanılan isim ve fiileri çıkararak eserin bütününde Türkçenin nasıl kullanıldığını ortaya koymaktır. Nitel/betimsel araştırma modeline göre hazırlanan çalışmada ilk olarak Kırk Vezir Hikâyeleri’nde yer alan öyküler özetlenmiş, daha sonra epizotlarına ayrılmış ve metinlerde aktarılmak istenen iletiler belirlenmiştir. Belirlenen iletiler sınıflandırılarak genel başlıklar altında irdelenmiştir. Bulgular, metne bağlı kalınmak suretiyle yorumlanmış, değerlerin uygulanması veya uygulanmamasının çarpıcı sonuçları gözler önüne serilerek betimsel bir analiz tekniği kullanılmıştır.
Mensur hikâyecilik edebiyatımızın en eski dönemlerine kadar uzanan bir tarihî geçmişe sahiptir. Bu araştırmanın amacı 15. yüzyılda Osmanlı Devleti sahasında mensur hikâye tarzında ve Şeyh-zâde Ahmet Mısrî tarafından kaleme alınan Kırk Vezir Hikâyeleri’ndeki eğitici değerleri ve bu değerlerin nasıl aktarıldığını tespit etmektir. Ayrıca eserin içerdiği söz varlığını belirleyerek Türkçe öğretimine katkılarını, seçilen bir hikâyede kullanılan isim ve fiileri çıkararak eserin bütününde Türkçenin nasıl kullanıldığını ortaya koymaktır. Nitel/betimsel araştırma modeline göre hazırlanan çalışmada ilk olarak Kırk Vezir Hikâyeleri’nde yer alan öyküler özetlenmiş, daha sonra epizotlarına ayrılmış ve metinlerde aktarılmak istenen iletiler belirlenmiştir. Belirlenen iletiler sınıflandırılarak genel başlıklar altında irdelenmiştir. Bulgular, metne bağlı kalınmak suretiyle yorumlanmış, değerlerin uygulanması veya uygulanmamasının çarpıcı sonuçları gözler önüne serilerek betimsel bir analiz tekniği kullanılmıştır.