“İlk kitabı Savaş Gelinleri'ni okuduğum andan itibaren, Helen Bryan'ın geniş bir okur kitlesine sesini duyurabileceğinin farkındaydım. İlgi çekici hikâyeleri ve eşsiz karakterleriyle büyük yankı uyandıracağından şüphem yoktu. Dünya çapında bir milyon okur tarafından keşfedilip sevilen bir yazar haline gelmesinden mutluluk duyuyoruz.”
- Terry Goodman, Amazon Publishing
“İlk işaretler aralık ayında belirdi. Ilık denizler, balıkçıların ağlarına ölü balıklar getirmeyi sürdürdü. Endişeli kadınlar mum yakıp Tanrı'ya, Meryem Ana'ya ve El Niño'yu engelleyecek azizlere yalvarmak için kiliselere doluştular. İnsanlar korku içinde öğle vakti kapkara olan göğe bakıp haç çıkarıyor, esen rüzgâra ve şiddetli yağmura karşı dualar mırıldanıyorlardı. Gök giderek alçalıp rüzgâr sertleşince eski ve karanlık tanrılarına yakarmaya başladılar.”
On dokuz yaşındaki Menina Walker, korkunç bir trajediyle bozulan nişanının ardından mutsuzluğunu gömmek ve gecikmiş mezuniyet tezini yazmak için İspanya'ya gider. Henüz küçük bir bebekken Amerikalı Walker çifti tarafından evlat edinilmiş olan Menina, çok geçmeden bu yolculuğun onu farklı bir kıtadan ziyade, geçmişe götürdüğünün farkına varacaktır.
16. yüzyılda yaşayıp eserlerine küçük bir kırlangıç resmi çizerek imza atan Tristan Mendoza, genç kadının araştırma konusu olmakla birlikte, gerçek ailesinden miras kalan gizemli madalyonu da deşifre edebilecek tek ipucuna dönüşmüştür. Engizisyon'un ölümcül egemenliğinde geçen karanlık dönemlerden beri ayakta kalmış Kırlangıçlar Manastırı'na vardığındaysa, attığı her adımla inanç tarihinin en büyük keşiflerinden birini yapmaya yaklaşacaktır.
“Kırlangıçlar Manastırı'nda hayran kalınacak çok fazla şey var... Helen Bryan'ın bu roman için yaptığı araştırma, İspanya ve Güney Amerika'nın on altıncı yüzyılını büyüleyici bir biçimde resmediyor. Hıristiyanlığın erkek egemen yapısına alternatif olacak bir keşifte bulunmak isteyenler, bu kitabı çok sevecekler!”
- Historical Novels Review
“İlk kitabı Savaş Gelinleri'ni okuduğum andan itibaren, Helen Bryan'ın geniş bir okur kitlesine sesini duyurabileceğinin farkındaydım. İlgi çekici hikâyeleri ve eşsiz karakterleriyle büyük yankı uyandıracağından şüphem yoktu. Dünya çapında bir milyon okur tarafından keşfedilip sevilen bir yazar haline gelmesinden mutluluk duyuyoruz.”
- Terry Goodman, Amazon Publishing
“İlk işaretler aralık ayında belirdi. Ilık denizler, balıkçıların ağlarına ölü balıklar getirmeyi sürdürdü. Endişeli kadınlar mum yakıp Tanrı'ya, Meryem Ana'ya ve El Niño'yu engelleyecek azizlere yalvarmak için kiliselere doluştular. İnsanlar korku içinde öğle vakti kapkara olan göğe bakıp haç çıkarıyor, esen rüzgâra ve şiddetli yağmura karşı dualar mırıldanıyorlardı. Gök giderek alçalıp rüzgâr sertleşince eski ve karanlık tanrılarına yakarmaya başladılar.”
On dokuz yaşındaki Menina Walker, korkunç bir trajediyle bozulan nişanının ardından mutsuzluğunu gömmek ve gecikmiş mezuniyet tezini yazmak için İspanya'ya gider. Henüz küçük bir bebekken Amerikalı Walker çifti tarafından evlat edinilmiş olan Menina, çok geçmeden bu yolculuğun onu farklı bir kıtadan ziyade, geçmişe götürdüğünün farkına varacaktır.
16. yüzyılda yaşayıp eserlerine küçük bir kırlangıç resmi çizerek imza atan Tristan Mendoza, genç kadının araştırma konusu olmakla birlikte, gerçek ailesinden miras kalan gizemli madalyonu da deşifre edebilecek tek ipucuna dönüşmüştür. Engizisyon'un ölümcül egemenliğinde geçen karanlık dönemlerden beri ayakta kalmış Kırlangıçlar Manastırı'na vardığındaysa, attığı her adımla inanç tarihinin en büyük keşiflerinden birini yapmaya yaklaşacaktır.
“Kırlangıçlar Manastırı'nda hayran kalınacak çok fazla şey var... Helen Bryan'ın bu roman için yaptığı araştırma, İspanya ve Güney Amerika'nın on altıncı yüzyılını büyüleyici bir biçimde resmediyor. Hıristiyanlığın erkek egemen yapısına alternatif olacak bir keşifte bulunmak isteyenler, bu kitabı çok sevecekler!”
- Historical Novels Review