“Kendisi için yaşamayı unutmuş kadın, yalnızlığnı duyumsar. Bir erkeğin yaşamını kolaylaştırmak için kurgulanmış yaşamı kadına, emeklerinin karşılığını ölümcül bir yalnızlık sunarak öder. Dilek Yalımz’ın şiirlerinde kendisi için yaşamayı isteyen”geleneklerin çürümüş duvarı altından” çıkma mücadelesi vermiş kadınlar da vardır. Duvar, çoğunlukla bu mücadeleyi veren kadınların üstüne yıkılır. Kendileri için yaşamak istemenin bedelini canlarıyla ödeseler bile umut sürer. Dilek Yılmaz, töre cinayetiyle yaşamını yitiren Şemse’ye seslenir. “Gözün kalmasın arkada/ Boşuna değil toprakla buluşman/ Bıraktığın yerden sevdanı/ Biz yaşayacağız doyasıya.” derken mücadelenin bitmediğini gösterir bize. Arkadan gelen kadınlar mücadeleyi sürdüreceklerdir. Günümüzde aşkını doyasıya yaşabilmenin koşulu, kendi yaşam biçimini seçme yolunda yaşamının yitirmiş kadınların mücadelesini bıraktığı yerden sürdürmekle olasıdır.” Berrin Taş
“Kendisi için yaşamayı unutmuş kadın, yalnızlığnı duyumsar. Bir erkeğin yaşamını kolaylaştırmak için kurgulanmış yaşamı kadına, emeklerinin karşılığını ölümcül bir yalnızlık sunarak öder. Dilek Yalımz’ın şiirlerinde kendisi için yaşamayı isteyen”geleneklerin çürümüş duvarı altından” çıkma mücadelesi vermiş kadınlar da vardır. Duvar, çoğunlukla bu mücadeleyi veren kadınların üstüne yıkılır. Kendileri için yaşamak istemenin bedelini canlarıyla ödeseler bile umut sürer. Dilek Yılmaz, töre cinayetiyle yaşamını yitiren Şemse’ye seslenir. “Gözün kalmasın arkada/ Boşuna değil toprakla buluşman/ Bıraktığın yerden sevdanı/ Biz yaşayacağız doyasıya.” derken mücadelenin bitmediğini gösterir bize. Arkadan gelen kadınlar mücadeleyi sürdüreceklerdir. Günümüzde aşkını doyasıya yaşabilmenin koşulu, kendi yaşam biçimini seçme yolunda yaşamının yitirmiş kadınların mücadelesini bıraktığı yerden sürdürmekle olasıdır.” Berrin Taş